Dava devam ederken kesinleşen icra mahkemesi kararları gereğince dava konusu paranın takip dosyasına ödenmesine sebep olan icra dairesi işlemlerinin iptal edilmiş olup, davanın konusunun kalmadığı ancak davacı tarafın davasında haklı olup, haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiği, davanın esası hakkında bir karar verilmediği için icra inkar tazminatına yer olmadığı gerekçesiyle mahkemece asıl ve birleşen dava ile ilgili olarak konuşu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanması gerektiği-
Kefilin, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul ettiği takdirde alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebiledceği, ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği, müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmadığının görüldüğü üzere, müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüte düşürülmesi ile ilgili bir sorun olduğundan itirazın iptali davasının reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemesinin, “itirazın kaldırılması” talebini, basit yargılama usulüne göre ve mutlaka duruşmalı olarak incelemesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davalının, davacıyı Bağ-kur'da tanıdık adamları olduğundan bahisle emekli ettirebileceğini söyleyerek hileli davranışlarla kandırmak suretiyle 53.500 TL'sini aldığı, ancak emeklilik işlemlerini yapmadığı gibi parasını da iade etmediği eylemi ceza davası sonucu sabit olmuş olup, takibin dayanağını davalı tarafından iade edilmeyen 53.500 TL alacak oluşturduğundan, dava konusu alacak miktarı başlangıçta belli diğer bir ifadeyle alacak likit olup, davalının takibe itirazında haksız olduğu anlaşıldığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
09/09/2015 tarihinde 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
İ.İ.K.nun 67/2.maddesinde itirazın haksızlığına karar verilmesi halinde diğer tarafın talebi üzerine borçlunun %40 (şimdi %20) ’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.