Mahkemece icra emri ve kıymet takdiri raporunun borçluya tebliğine ilişkin borçlunun yaptığı tebligatın usulsüzlüğü, şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayette hukuki yararın bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Muhatabın tevziat saatinde nerde olduğu, adrese dönüp dönmeyeceği TK'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddeleri gereğince araştırılmadığı ve komşunun isminin tespit edilmediği, böylece tebligatın, TK'nun 21/1. maddesine göre de usulsüz olduğu-
HGK. 12.04.2023 T. E: 4-116, K: 326
Takibe taraf olmayan kişilerin o takipteki usulsüzlükleri -kural olarak- şikayet konusu yapamayacakları, ancak bir takipteki usulsüzlüğün -örneğin; ödeme emrinin borçluya tebliğindeki usulsüzlüğün- düzenlenmiş olan sıra cetvelinde başka alacaklıları haklarını ihlal etmesi halinde, bu alacaklıların o dosyadaki usulsüzlüğü şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirebilecekleri—
Borçlu şikayetinde, tebliğ yapılan kişinin kardeşi olmadığını beyan ettiğine göre bu iddianın ve muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen ihbarnamelerin tebliği sırasında  adresinde bulunmayan muhatapların tevziat saatinden sonra adreslerine dönüp dönmeyeceğinin tespit edilerek tebliğ evrakına şerh edilmediği, bu durumda şikayetçilere yapılan 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin T.K.'nun 21/1. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. ve 35. maddelerine aykırı olduğu, yine şikayetçilere gönderilen 89/2 haciz ihbarnamelerinin ise “Belirtilen adres kapalı olduğundan muhatap komşusu 12 nolu Daire soruldu... nerede olduğu bilinmiyor... Daire mesai saatlerinde sürekli kapalı...olduğunu beyan edip imzadan imtina etmiştir. Tebligat mahalle muhtarlığına tebliğ edilerek muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılarak komşusu 12 nolu Daire haber verilmiştir” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ihbarnamelerin tebliği sırasında, muhatapların adreste bulunmama sebebini, tevziat saatlerinden sonra adreslerine dönüp dönmeyeceklerini, döneceklerse ne zaman dönecekleri tevsik edilmeden ve komşu ismi alınmadan yapılan tebliğ işlemlerinin 7201 sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35.maddelerine aykırı olduğu-
Muhatabın, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren, takibin şekline göre icra mahkemesine itiraz etmemiş olmasının, tebligatın usulsüzlüğünün tesbiti halinde mal beyanında bulunma tarihi ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle, varsa hacizlerin “bulunması nedeniyle, mahkemece şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Ödeme emri tebliğ evrakında “Mernis Adresi” şerhi bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından bahisle TK.'nun 21. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden çalışanına tebligat yapılamayacağı-
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçılar hakkında yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki içtihatlarda bahsi geçen 04.05.178 Tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.