Muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraza ilişkin davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin elinde haczedilen ve üçüncü kişi tarafından istihkak iddiası ileri sürülen mallar hakkında, «üçüncü kişiye karşı istihkak davası açması için» alacaklıya icra müdürlüğünce süre verilmesi gerekeceği, dosyanın «istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere» icra mahkemesine sunulamayacağı—
Hükme esas alınan ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca düzenlenen raporda, borçlu imzasının borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği ve bu durumda, İİK. 170/3 hükmü gereğince imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Talebin, genel kredi sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olduğu, ihtiyati haciz talebine konu kredinin ticari kredi olduğu, mahkemece kredinin ticari kredi olduğu nazara alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, talep hakkında yanılgılı değerlendirme ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri olarak sadece BK'nun 226. maddesinde yazılı nedenler de dahil olmak üzere, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedenleriyle ihalenin bozulabileceği, bunlara ek olarak gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması hükümlerine yer verildiği - Somut olayda, mahkemece kabul edilen ihalenin feshi isteminin açıklanan fesih nedenleri arasında bulunmadığı - İcra müdürü haciz işlemini yaparken haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olacağı, böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılacağı, somut ise olayda tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması istemi 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği ve bu karar sebebiyle ihalenin feshine karar verilmeyeceği - İİK 134
Muterizin karşı tarafa noterden gönderdiği ihtarnamede ihtiyati haczi 6.10.2010 tarihinde öğrendiğini ifade ettiği, itirazın ise 7 günlük süre geçirildikten sonra 12.11.2010 tarihinde yapıldığı belirtilerek İİK’nun 265.maddesi uyarınca itirazın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince mutlaka duruşma açılması ve itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği, dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemeyeceği- Borca itirazın kabulü halinde takibin "durmasına" karar verilmesi gerekirken, "iptaline" hükmolunmasının doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.