6183 s. K. mad. 24 vd. uyarınca muvazaalı olarak yapılan temlik işleminin iptali talebiyle açılan davada, borçlu davalının alacaklısı olduğu icra takip dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından, bu kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, kararın kesinleşmiş olması halinde tasarrufun iptaline konu olabilecek geçerli bir icra takibinin dolayısıyla temlik işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu icra takibinin yetkisiz vekil tarafından başlatıldığı iddiası olup, taraf ehliyeti ile ilgili olan bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, süresiz şikayete tabi olduğu-
Ödeme gücünü yitiren borçlunun iyiniyetli kimseden ya da basiretli bir tacirden beklenilmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksiltmesi, üçüncü kişinin de bu durumu bildiği veya bilmesi gereken hallerde tasarrufun iptali gerekeceği; üçüncü kişinin "durumu bilmesi gerektiği" hususunun olayların normal akışına bakılarak, mevcut fiili karinelere göre mahkemece takdir ve tayin edileceği-
İcra mahkemesinin, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebileceği-
Üçüncü kişiye gönderilen ihbarnamenin İİK. 89/I’de öngörülen unsurları içermemesi halinde, üçüncü kişinin İİK. 89’a göre tazminat sorumluluğunun doğmayacağı–
Maddi tazminat istemi-
Alacak ve para hacizlerinde 106 ve 110 uncu maddeler uygulanır mı?—
Sözleşmenin Hususi Şartlar Bölümü'nün 8. maddesinde ihtilaf halinde Bakırköy Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağı kabul edildiğine göre icra takibinin Bakırköy İcra Dairesinde yapılması ve davanın da Bakırköy İcra Hukuk Mahkemesinde açılmasında usulsüzlüğün olmadığı, bu nedenle davanın esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borca batık olan davacı şirketin sermaye arttırımı yapmadığı, yapılan sermaye arttırımının kayyım denetiminde olmayan bir hesaba yatırıldığı ve onaysız çekildiği, satış faaliyetinin bulunmadığı ve kara geçmediği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddi ile, davacı şirketin iflasına dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.