Borçlunun itirazının kabul edilerek takibin iptâl edilmiş olması halinde, İİK.’nun 361. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmuş olacağı ve takibin ip- tâlinden önce alacaklıya ödenmiş olan paranın alacaklıdan geri isteneceği–
Takip alacaklısına karşı açılan davada, açıkça sıra cetvelinin iptali davası açtıkları hususu vurgulandığından ve maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli hükmünde olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgulara göre açılan davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada yer almasına gerek olmadığı- "Maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da sıra cetveline itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, davanın TBK. 19 muvazaa nedenine dayalı iptal davası olduğu ve öncelikle taraf teşkilinin sağlanarak genel hükümlere ve ispat kurallarına göre yargılama yapılması gerektiği yönünde görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İcra mahkemesince “borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin –İİK.’nun 61/I, c:2 uyarınca- iptaline karar verilmiş olması halinde, ortada geçerli bir ödeme emri bulunmayacağından, icra mahkemesince borca itirazın esasının incelenemeyeceği, sadece “ödeme emrinin iptali” ile yetinilmesi gerekeceği-
7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminde haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Davalıya depo emrinin tebliğinden sonra tebligat parçasının dönmemesi nedeniyle, mahkemece ikinci bir depo emri tebliğine karar verildikten ve depo emri çıkarıldıktan sonra, celsede ikinci kez çıkarılan depo emri tebligatı beklenilmeksizin birinci depo emrinin gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle iflas kararı verilemeyeceği-
Tanzim tarihi bulunmayan senedin tedavüle çıkarıldıktan (icra takibi yapıldıktan) sonra tanzim tarihinin yazılmasının, takibin iptal edilmesini önlemeyeceği—
İflasın ertelenmesi süresi içinde başka bir dosyadan iflas kararı verilemeyeceği-
Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğu- Yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebileceği ve bu nedenlerle yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizlerin geçersiz olduğu-
İcra mahkemesinin, süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği-
"Tanzim yerinin bulunmadığı" itirazıyla yapılan takibin iptali isteminde, senette tanzim yeri ilçe olarak gösterildiğinden, reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.