7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminde haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Davalıya depo emrinin tebliğinden sonra tebligat parçasının dönmemesi nedeniyle, mahkemece ikinci bir depo emri tebliğine karar verildikten ve depo emri çıkarıldıktan sonra, celsede ikinci kez çıkarılan depo emri tebligatı beklenilmeksizin birinci depo emrinin gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle iflas kararı verilemeyeceği-
Tanzim tarihi bulunmayan senedin tedavüle çıkarıldıktan (icra takibi yapıldıktan) sonra tanzim tarihinin yazılmasının, takibin iptal edilmesini önlemeyeceği—
İflasın ertelenmesi süresi içinde başka bir dosyadan iflas kararı verilemeyeceği-
Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğu- Yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebileceği ve bu nedenlerle yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizlerin geçersiz olduğu-
İcra mahkemesinin, süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği-
"Tanzim yerinin bulunmadığı" itirazıyla yapılan takibin iptali isteminde, senette tanzim yeri ilçe olarak gösterildiğinden, reddi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu-
Senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığının anlaşılması halinde icra mahkemesince «ödeme emrinin iptaline» değil, «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği-
“Takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı” nedeniyle icra mahkemesine başvurmuş olan borçlunun yazmış olduğu dilekçede alacaklının ismini ve soyadını -“Y. A.” yerine “S. A.” şeklinde- yanlış yazmış olmasının “maddi hata” kabul edilerek, icra mahkemesince yargılamanın sonuçlandırılması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.