Takibe dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği- Takip dayanağı çekin incelenmesinde, çekin borçlunun cirosu ile alacaklıya geçtiği ve arka yüzünde “iş bu çek senet bedeli teminat olarak bankamıza temlik edilmiş olup bedeli teminattır" ibaresi yazılı iken çek arkasındaki bu kaydın üstü iptal kaşesi vurularak imzalandığında bu kaydın  artık  yok hükmünde olacağı-
Alacaklının -yetkili icra dairesi yönünden- tercih hakkını kullanmaması halinde, borçlunun bildirdiği yer icra dairesinin yetkili olacağı (sayılacağı)-
İtirazın iptali davası-
Üçüncü kişi vekili "tarafından satış günü ihaleye bir kaç dakika kala tedbir kararı ile birlikte daha önce satış dosyasına sunulmamış olan bu tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair resmî yazı örneğinin satış mahallinde satış memuruna ibraz edilerek satışın durdurulması" talep edilmesi üzerine, satış memurunun "bu kararın önceki kararla aynı nitelikte olduğundan satışa engel olmayacağını" sözlü olarak açıklayıp satış işlemine başlamasından sonra  ve teminat yatırarak pey sürmek üzere satış mahallinde bulunan bir şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbir kararı ve bu kararın tapuya şerhine ilişkin tapu müdürlüğünün işleminden ihale saatinde haberdar olunca bu nedenle ihaleye pey sürmediği uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına konulan  ihtiyatî tedbir kararı satışı engelleyecek nitelikte değilse de, ihale için salonda bulunan ve pey sürmekten vazgeçen şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbirin cebri ihaleyi engelleyici nitelikte olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığı- İhale öncesinde yaşanan bu süreç talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabulü gerektiği- "Anılan yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği, ihale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz, dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Davalının %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonucu davacının %12,1 nispetinde malûl kaldığı ve davacının SSK emeklisi olup 400,00YTL. emekli maaşı aldığı dikkate alındığında takdir edilen 10.000,00 YTL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı-
Yargılama aşamasında kiracı tarafından kira borcunun ödenmiş olmasının sonucu etkilemeyeceği ve itiraz olgusunu ortadan kaldırmayacağı-
İtirazın iptali davasında, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nun 84. maddesi uyarınca davacı defterinde tespit edilen alacak tutarının davacı aleyhine davalı lehine delil olarak değerlendirilerek belirtilen meblağ üzerinden davalı yanın sorumlu bulunduğuna karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davalarında, davalılar arasında "zorunlu dava akadaşlığı" bulunduğu; bonolardaki "yetki koşulu"nun HUMK'da öngörülen koşullar çerçevesinde- geçerli olduğu-
Davalıların birden fazla olması halinde iş mahkemesinin yetkisi belirlenirken HMK. mad. 7 uyarınca ortak yetkili mahkemenin dikkate alınmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.