İcra müdürü tarafından kendisine istihkak davası açması için 7 gün süre tanınan alacaklının, bu 7 günlük hak düşürücü süre içinde İİK'nun 99. maddesine göre icra mahkemesinde istihkak davası açması gerekeceği- Yasal 7 günlük sürede istihkak davası açılmaması halinde, üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabul etmiş sayılacağı ve alacaklı tarafından konunmuş hacizlerin kalkacağı- Alacaklı tarafından şikâyet yoluna başvurulmuş olmasının, istihkak davası açma süresini etkilemeyeceği, yani bu süreyi durdurmayacağı- İstihkak davasının, ' icra memurunun işleminin iptaline ilişkin şikâyeti' davasını bekleyeceği aksinin usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacağı-
Mahcuzun borçlu ile 3.kişi tarafından birlikte ellerinde bulundurulduğu, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, borcun doğumundan sonra yapılan satış ve devir işlemlerinin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olduğu ve bu haliyle alacaklının haklarını etkilemeyeceği - Davalı 3.kişi tarafından ibraz edilen Çiftçilik Belgesi ve Çiftçi Kayıt Sistemine ilişkin kayıtların ibraz edilen tapu kayıt suretlerine göre oluşturulması mümkün olduğu gibi, dava açıldıktan sonra 3.kişi vekili savunmasında tapu kaydı itibariyle mülkiyet iddiasına dayanmasına karşın, bu savunmasından yaklaşık bir yıl sonra savunmasını değiştirerek satış sonrasında taşınmazın kullanımının adi nitelikli 17.9.2008 tarihli sözleşme ile müvekkiline bırakıldığını ileri sürmüş olup ibraz edilen kayıtlarla yasal mülkiyet karinesinin aksinin 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispat edildiğinden söz edilemeyeceği-
İhtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dosyası getirtilerek itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İstinabe olunan icra dairesinin haczi uygulamakla görevi sona ereceği, haciz tutanağı takip dairesine göndermesi gerektiği, İstihkak iddiası ile ilgili işlemlerin takip dairesince yapılması gerektiği-
Uyuşmazlık; davacı tarafça üçüncü haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği eldeki davada, davacı yararına vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Dava dayanağı takip dosyasında 20.02.2020 tarihinde yapılan hacizde adresin borçluya ait olup olmadığı anlaşılamadığından haciz yapılamamış olmasına, İİK'nun 105.maddesinde belirtildiği şekilde davalı borçlu M. C.' nin tespit edilen adreslerinde yapılmış bir haciz bulunmamasına, İİK'nun 143.maddesinde belirtilen aciz belgesinin de sunulmamış olmasına göre "davanın kabülüne" ilişkin kararın usul ve kanuna uygun olduğu-
Satış isteme sürelerinin başlaması için ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi gerektiği- İtirazın iptaline karar verilmesiyle icra takibinden önce alınan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşeceği- Mahkemece kesin haciz tarihinden itibaren alacaklı bankanın haczinin düşüp düşmediğinin İİK.' nun 106 ve 110 maddeleri uyarınca saptanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Üçüncü kişiler tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce, o mal üzerine -o malın aynından kaynaklanmayan- kamu alacağı için haciz konulursa, kamu alacağının İİK’nun 100. maddesindeki koşullar aranmaksızın hacze aynı derecede iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılması gerekeceği—
Borçlu şirket adresine gönderilen ödeme emrinin, borçlunun çalışanı sıfatı ile davacı üçüncü kişi tarafından tebliğ alınmış olmasının, davacı tarafça ibraz edilen adi nitelikteki kira sözleşmesinin ve herkes adına düzenlenmesi olanaklı faturaların kesin ve inandırıcı delil niteliğinde olmaması nedeniyle davacı “üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.