Tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikleri mirasçılarının kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, adı geçenlerin tapu kayıtlarında, tapulama tutanaklarında isimleri bulunan, tanınan ve bilinen kişilerden oldukları anlaşıldığından TMK’nin 713/2. maddesinde belirtilen "…maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan.." kişi olarak nitelendirilmeleri mümkün olmadığı-
Adi ortaklığın ticari faaliyette bulunarak, temsilcisi aracılığıyla ortaklık adına 'iskele kira ve şarta bağlı satış sözleşmesi' ve bono düzenlendiği anlaşıldığından, takip konusu borcun, ortağın şahsi borcu olmayıp, adi ortaklığın borcu olduğu- Adi ortaklığın borcu nedeniyle ortakların müteselsilen sorumlu oldukları ve ortaklığın mal varlığı el birliğiyle idare edildiğine göre, birlikte sorumluluk gereği, adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabileceği ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabileceği- "Alacaklının, ortaklığa ait hak edişlerin haczi için adi ortaklık adına haciz müzekkeresi veya (İİK m. 89) haciz ihbarnamesi düzenlenmesini talep edemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlar nedeniyle kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları dava açabilirse de, Hazinenin bu zararlardan sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup, tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkûm olabileceği gözetildiğinde davacı idarenin de çekişmeye konu işlemin düzeltilmesi ile ilgili davayı açmakta hukuki yararı olduğunun kabulü gerekeceği-
Kaymakamlığın, davacı Belediye'ye sorunun çözümü için "İzmir Eski karayolu üzerinde 3. kişilerin ağaç dikmek amacı ile tasarrufta bulunduğunun saptandığı, yol fazlalıklarının köy/belediye adına tescil edilmesine değinilerek gerekli işlemin yapılması" içerikli yazıları ile talimat verdiği, bu konuda kurumlar arasında yazışmalar yapıldığı ve en son davacı Belediyenin Kaymakamlığa başvuruda bulunduğu ancak icrasından sonuç alamadığı, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu-
Tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerini düzeltilmesi amacıyla açılan davalar çekişmesiz yargı işi olup, bu davalara Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde bakılması gerekeceği-
Yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden itibaren, idareye müracaat etme ön şartını yerine getirmeden doğrudan mahkemede dava açan ilgililerin davayı açmakta haklı olduklarını söyleyebilme olanağı olmadığından, kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteği-
Geçit hakkı kurulabilmesi için leh ve aleyhine geçit tesis edilecek taşınmazların özel mülkiyete konu olmaları, aynı zamanda tapuda kayıtlı olmaları gerekeceği-
Ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği, tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebileceği-
Yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurmasının kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı olmadığı- Kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.