Davacı vekili dava dilekçesinde zamanaşımına uğrayan çeke ve davalı ile arasındaki temel hukuki ilişkiye dayanarak talepte bulunmuştur. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından ispat yükü davacı tarafta olup, davacı, zamanaşımına uğramış çeke yazılı “delil başlangıcı” olarak dayanabileceğinden alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. O halde, mahkemece davacıya bu konudaki delilerini sunma olanağı tanınarak toplanacak deliller hep birlikte değerlendirmek sureti ile sonuca gidip karar vermesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen “sebepsiz zenginleşme” hükümlerine göre karar oluşturmasının bozmayı gerektireceği-
22. HD. 04.02.2019 T. E: 2016/2119, K: 2131-
Dava konusu senedin hem rakamla hem de yazıyla olan kısımlarında miktarının ''yirmi milyon'' olduğu, senedin tanzim tarihinde ''TL'' para birimi geçerli olduğundan, senedin ''TL'' üzerinden düzenlenmiş olduğu, 01.01.2005 tarihinde ''YTL'' para birimi uygulamasına geçilmiş ve para biriminden altı sıfır atıldığından dolayı takip tarihi itibarıyla senetteki miktardan altı sıfır atılması gerektiği için senedin takip tarihi itibarıyla miktarının 'YTL'' ye eşdeğer ''20'' TL olarak kabulü gerektiği  ve bu durumda mahkemece dava konusu senedin belirtilen bu miktara (20 TL) vade tarihinden itibaren hesaplanacak faizi de gözetilerek belirlenecek miktar üzerinden davanın reddine, bakiye kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İş sözleşmesinin haksız nedenle sona erdirdiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ücret ve prim alacacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalılar Cevaplarının Özeti: Davalı, davanın reddine-
Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasında, davayı açan davacının özellikle ödeme iddiasına kanıt olarak sunduğu tahsilat makbuzları ve ibranamelerdeki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığının bu davada araştırılması, imza incelemesi yaptırılması ve imza incelemesinden sonuç alınamaması halinde anılan belgelerin imzayı inkar eden tarafından yazıldığını ve imzaladığını görenlerin tanıklığına başvurulmak suretiyle ispat olanağının sağlanması gerekeceği-
İnanç sözleşmesine dayalı alacak istemi- "Tutanak" başlıklı belgenin davadaki tarafların elinden sadır olmadığı, davada sonradan ileri sürüldüğü, davalı tarafça kabul edilmediği dikkate alındığında yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilemeyeceği- Davacının eşi ile davalı arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin CD çözümü bir bütün olarak ele alındığında, davadaki taraflardan sadır olmadığı, konuşmalarda dava konusu hukuki uyuşmazlığı açıkça ikrar eden ibareler bulunmadığı dikkate alındığında bu delilin de yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilmeyeceği- Davanın başından itibaren inanç sözleşmesine dayanan davacının sonradan ileri sürdüğü üzere "aralarında adi ortaklık bulunduğuna" ilişkin iddiaya yönelik davasını bu yönden tümden ıslah etmediği- Davacı yan tarafından davada yazılı delil başlangıcı sunulamadığından tanık beyanına da itibar edilemeyeceği-
9. HD. 08.06.2022 T. E: 6267 , K: 7225
İhbar ve kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram, genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine-
Bononun tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış oluşunun mutlak şekilde senedin geçersizliğine neden olmayacağı-
Davacının elden yapılan ödemeleri usulüne uygun delillerle ispatlayamamış olmasına; davacı tarafından yapılan 15.000 TL'lik havalenin BK.86. maddesi uyarınca dava konusu bonoya mahsuben yapıldığının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.