İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması halinde üçüncü kişi dava açmamış ise alacaklının açtığı davayı takip etmekte hukuki yararı bulunmadığı, ancak görülecek davada ispat külfetinin davalı 3.kişiye ait olacağı- Davacı alacaklı lehine  % 40 tazminata kararı verebilmek için, istihkak davası üzerine alacaklının alacağını tahsile olanak vermeyecek şekilde takibin  talikine (ertelenmesine) karar verilmesi ve yargılama sonunda alacaklının davasının kabulüne  karar verilmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği-
Yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde HMK'nin 326/2. maddesi uyarınca hesaplanacak yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinden, her bir davalının, dava konusu taşınmazın tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olması halinde tapudaki payları, elbirliği mülkiyetin sözkonusu olması halinde ise miras payları göz önünde bulundurularak sorumlu tutulmaları gerektiği-
“Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması” isteminin icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olduğu, taşınmaz maliki olan kişinin başka bir kişinin borcundan dolayı taşınmazı üzerine konan haczin kaldırılmasını “istihkak” prosedürüne göre talep etmesi gerekmeyeceği-
Gerekmediği halde Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet oranı ile ilgili rapor alınmış olmasının davacının aleyhine değerlendirilemeyeceği gibi yasanın açık hükmü karşısında kendisi yönünden maluliyet oranı kesinleşen davalı Kurum’a da hak vermeyeceği-
İ. sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmeler olduğu ve taraflarına TBK çerçevesinde nispi haklarını talep etme olanağını verdiği- Yazılı bir belge ibraz etmeyen davacıların dava dilekçesinde ve delil listesinde ''diğer yasal deliller vs.'' demek suretiyle yemin deliline de dayandığından, davacılara yemin teklif etme haklarının hatırlatılması ve bu haklarını kullanmaları halinde sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı- Dosya kapsamından takibe konu edilen alacağın yargılama sırasında tahsil edildiği anlaşılmakta olup, dava açıldığı tarihte borç bulunduğuna göre dava tarihi itibariyla hukuki yararın bulunduğu-
Başkasının borcu nedeniyle 3. kişinin malına konulan haciz sonucu uğranılan zararın tazmini davasının, tüm haciz koyanlara değil, satışı isteyip malları sattırana yöneltilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Almanya’da evlenen davacının Alman eşinin soyadını alması nedeniyle kaydının Türk nüfusuna yapılmaması (TMK: m. 187) bu evliliği geçersiz kılmayacağı ve yok sayılmasını gerektirmeyeceği-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşıldığından, borçlu tarafın şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz etmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.