Takipte taraf ehliyetine ilişkin şikayetin icra hukuk mahkemesince incelenmesinin gerekeceği-
Borçlunun itiraz dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişinin icra dosyasında alacaklı olarak gözüken şirketin temsilcisi olduğu, icra dosyasında alacaklının adı geçen şirket olduğu, bu durumda, incelemeye konu takip dosyasında alacaklı tarafın belli olduğu ve yanlışlıkla temsilcisinin davacı gösterilmesi maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı bulunmadığından, alacaklının HMK'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yaparak bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde sayılan durumlar dışında apartman yöneticisinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığı–
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
Dava açıldığı tarihte davalının ölü olduğu anlaşılsa da, yargılama sırasında davalının mirasçıları davaya dahil edilerek dava şartı eksikliği giderildiğinden, davanın pasif husumetten reddinin doğru olmadığı-
Köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisinin köy muhtarına ait olduğu, köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetkinin aynı Kanun'un 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanındığı-
«Ortak yere haksız el atmanın önlenmesi ve el atılan taşınmazın boşaltılması»na ilişkin ilamın infazı için yapılan takipte, ilamın "davalı" kısmında yer alan kişilerin tümünün takip talebinde "borçlu" olarak gösterilmesi gerekeceği–
Ticari işletmeye bağlı hukuki ilişkiler yeni kurulan şirkette varlığını sürdüreceğinden, mahkemece tür değişikliğinin tescilinden sonra icra takibi başlatan şirketin takip yapma yetkisi olup olmadığı, itirazın iptali davasını açan şirketin HMK. 114/1-d bendi gereğince dava şartı niteliğindeki taraf ehliyeti olup olmadığının irdelenmesi gerektiği-
4721 sayılı TMK’nun 28. maddesine göre kişilik, çocuğun sağ olarak tamamı ile doğduğu anda başlar ve ölümü ile sona ereceği, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı ve ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemeyeceği; ancak, davacı kurumun devraldığı bankaya borçlu bulunan kişiye karşı sağlığında icra takibine başlamış, belirli aralıklarla dosyanın takipsiz bırakılması sonucu en son 2009 yılında yenilenmiş ve borçlunun öldüğünün anlaşılması üzerine aldığı yetki belgesi gözetilerek söz konusu eldeki dava açılmış olduğuna göre, b durumda, TMK'nun 28'in uygulama yeri olmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.