• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 528 - Yürürlükteki kanunun 475 inci maddesini karşılamaktadır.

    Madde konu ve kenar başlıklarıyla birlikte arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 495 inci maddesine olduğu gibi üç fıkra hâline getirilmiştir. Mirasbırakanın, bir mirasçısı ile birlikte karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabileceği ifade edilmiştir. Bir mirasçının mirastan feragatini temin etmek, mirasbırakan yönünden ölüme bağlı tasarruftur. Mirastan feragat sözleşmesi kural olarak, saklı paylı mirasçıyı mirastan uzaklaştırmak için başvurulan bir yoldur. Saklı payı olmayan bir mirasçı ile veya vasiyet alacaklısı ya da atanan mirasçı ile de feragat sözleşmesi yapılmasına engel yoktur.

    Feragat eden, mirasbırakanın ölümünde artık ona mirasçı olmaz; bunun sonucu olarak da mirasçılara ait hak ve yetkilere sahip olmadığı gibi, tereke borçlarından da sorumlu değildir.

    Maddenin son fıkrasında, feragatin, feragat edenin altsoyuna etkisi bakı-mından yürürlükteki Kanunun karşılıklı ve karşılıksız feragat ayırımı yapmadan feragatin altsoya etkisini kabul eden İsviçre Medenî Kanununun 495 inci maddesinden farklı ve doğru düzenlemesi Türk toplumunun düşünce biçimine ve aile yapısına uygun olarak muhafaza edilmiştir. Böylece feragat karşılıklı sağlanarak yapılmış ise, feragat sözleşmesinde belirtilmedikçe, feragat, feragat edenin altsoyuna etkili olacak ve onların da mirasçılık sıfatlarını kaldıracaktır. Düzenlemenin zıt anlamından da feragat karşılık sağlanmadan yapılmışsa, feragat, feragat edenin füruunu etkilemeyecektir. Bu prensibin aksi de mirastan feragat sözleşmesi ile kararlaştırılabilir; ancak feragat edenin altsoyunun mirasbırakana karşı saklı paydan doğan hakları saklıdır.»



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 452 - Madde, yürürlükteki kanunun 475. maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Buna mukabil madde, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 495. maddesine uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

    Maddenin başlığında, İsviçre Medeni Kanununun Alman-ca metni gözönünde tutularak ve bir önceki maddenin başlığı ile uyum sağlanması da dikkate alınarak «mirastan feragat» deyimi kullanılmıştır.

    Madde metninde yürürlükteki Kanunda kullanılan «ivaz-lı» deyimi yerine «karşılık sağlayarak» deyimi, «ivazsız deyimi» yerine de «karşılık söz konusu olmadan» deyimi kullanılmıştır.’:

    «II. Mirastan feragat

    1. Anlamı

    Madde 452 - Mirasbırakan bir mirasçısı ile karşılık söz konusu olmadan veya bir karşılık sağlayarak mirastan feragat mukavelesi yapabilir.

    Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder.

    Bir karşılık alınarak mirastan feragat, mukavelede aksi öngörülmedikçe, feragat edenin altsoyunu da etkiler.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu madde miras sözleşmesinin başka bir türünü düzenlemektedir. Bu «vazgeçme» sözleşmesidir. Mad- denin kenar başlığındaki «feragat mukavelesi» yerine «mirastan vazgeçme» terimi konmuştur; zira 474 üncüden 477 nci maddeye kadar olan dört madde içinde miras sözleşmesinin çeşitli türleri düzenlenmiştir: 474 üncü maddede öngörülen miras sözleşmeleri, mirasçı atanması ve belli mal bırakılması söz-leşmeleridir. 475-477 nci maddelerde düzenlenmiş olan miras sözleşmesi ise, mirastan vazgeçmeye ilişkin sözleşmedir. Bunu belirtmek için 475 inci maddenin kenar başlığı, yukarıda yazılı şekilde değiştirilmiştir. Bu değiştirmenin başka bir sebebi de, kimi zaman miras sözleşmesinin ayrı, vazgeçme sözleşmesinin de ayrı bir sözleşme imiş gibi mütalâa edilmesidir. Oysa bunların hepsi miras sözleşmesinin türleridir. İşte bu sakıncaları önlemek ve her iki sözleşmenin ayrı ayrı nitelikte bulunmadığını belirtmek ve mirastan vazgeçme sözleşmesinin, bir çeşit miras sözleşmesi olduğunu göstermek için bu değişiklik yapılmış bulunmaktadır. «Feragat» kelimesinin Türkçemizde tam karşılığı «vazgeçme» olduğundan bu kelime gerek kenar başlıkta gerek maddenin metninde teknik bir terim olarak kullanılmıştır. Me-denî Kanun Komisyonu türlü vesilelerle belirtmiş olduğu bir kanaate uyarak, Türkçe karşılıkları olan Arapça kelime ve te-rimleri terk edip Medenî Kanunumuzun dilini, İsviçre’de olduğu gibi, imkân nisbetinde halk diline yakınlaştırmak yolunu seçmiş bulunmaktadır. Yine bu sebeple yeni kuşaklar tarafından anlaşılmayan, hatta telaffuz edilemiyen «ivaz» kelimesi yerine doktrinde yerleşmiş bulunan «karşılık» kelimesini kullanmış ve ikinci fıkradaki «mirasçı sıfatını zayi eder» deyimini, «mirastan mahrumiyet» müessesesini hatırlattığı için doğru bulmayarak bunun yerine, İsviçre aslında olduğu gibi «mirasçı olarak göz önüne alınmaz» deyimini kullanmıştır.

    2) Biçim değişikliği: 475 inci maddenin bu günkü metni iki fıkradan oluşmuştur; halbuki İsviçre metni üç fıkra halinde-dir. Çünkü madde birbirinden ayrı üç kuralı kapsamaktadır. Bu sebeple tasarıda bu madde üç bağımsız fıkra haline getirilmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Bu maddenin yürürlükte bulunan metninin son cümlesinde, «ivazlı» feragat mukavelesinin, feragat edenin füruğuna da müessir olacağı, yazılıdır. Oysa İsviçre Medenî Kanunun bu maddeyi karşılayan 495 inci maddesinin son fıkrasında, vazgeçme sözleşmesinin füruğ hakkında netice doğurması için bunun ivazlı olması şartı yoktur. Medenî Kanun Komisyonu bu nokta üzerinde özellikle durmuş İsviçre şerhle-rinde dahi karşılık alınmaksızın yapılan vazgeçme sözleşmesinin altsoy hakkında sonuç doğurması kuralının sert bir kural olduğu konusundaki düşünce ve tenkidleri doğru görmüş ve bizim metindeki «ivazlı» (yani bir karşılık alınarak) kaydının ön tasarıda alıkonulmasına, zira bu çözüm tarzının daha adaletli olduğuna karar vermiştir.

    Mirastan vazgeçme sözleşmesi, miras mukavelesinin bir türü olduğu için vazgeçme sözleşmesinin (bütün miras söz-leşmeleri gibi), Medenî Kanunun 492 nci maddesi uyarınca resmî vasiyet şeklinde yapılması gerekir. Esasen 11.2.1959 gün ve 16/14 sayılı içtihadı birleştirme kararında da bu nokta açık olarak belirtilmiş bulunmaktadır.’:

    «II. Mirastan vazgeçme sözleşmesi

    1. Kapsamı

    Madde 475 - Mirasbırakan, mirasçılarından biri ile, kar-şılık alarak veya karşılık almaksızın, mirastan vazgeçme söz-leşmesi yapabilir.

    Vazgeçen, mirasın geçişinde, mirasçı olarak gözönüne alın- maz.

    Miras sözleşmesinde tersi kararlaştırılmamışsa, bir kar-şılık alınarak mirastan vazgeçilmesi, vazgeçenin altsoyu için de sonuç doğurur.»