Mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler.
Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler.
Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hâkim yerine geçer.
b.Tesbit ve tevdi:
EMK. 487 - «Vasiyet, kendilerine takrir edilen şahitlerden biri, takriri vâkıı ve mahalli ve vukuunu ve sene ve ay ve gün tarihlerini hemen yazıp imzalar ve diğer şahide imzalattırır. Bu suretle yazılan vasiyetnameyi, şahitler ikisi birlikte oldukları hâlde, vakit geçirmeksizin bir mahkemeye vererek, işbu vasiyetnamenin, vasiyete ehil gördükleri vasiyetçi tarafından kendilerine şifahen takrir edildiğini ve takririn ahvali fevkalâdede vuku bulunduğunu, hâkim huzurunda beyan ederler. Şahitler, vasiyetçinin takririni yazıp tevdi edecekleri yerde, şifahen ve yukarıdaki beyanlar şeklinde hâkime arz ederek, bir zabıtname şeklinde dahi tesbit ettirebilirler.
Vasiyetçi, vazife başında bir asker ise, teğmen rütbesinde veya daha büyük rütbeli bir subay, mahkeme makamına kaim olabilir.»