Tahliyenin durdurulmasına ilişkin menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı vermesi gerektiği-
İcra mahkemesince verilen tedbir kararlarının, karar tarihi itibari ile son bulacağı- İcra mahkemesince verilen nihai kararda, bu tedbir kararının (takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararın) kaldırılmasına ve takibin devamına şeklinde bir karar verilmesine gerek bulunmadığı- İstinafın, satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı- Takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satış yapılamaz ise de; satış talebi icra işlemi olduğundan, takibe yönelik şikayette bulunulması veya itiraz edilmiş olmasının alacaklının satış talebinde bulunmasına engel olmayacağı- Haciz tarihinden, işleyecek faiz oranına yönelik itiraz ve şikayet üzerine icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulduğu tarihe kadar olan süre ile; şikayetin reddine karar verildiği tarihten, satış talebi tarihine kadar geçen süreler göz önüne alındığında, haciz tarihi ile satış talebi tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiğinden ve düşen bir hacze dayalı olarak ihale yapılamayacağından ihalenin feshi gerektiği-
Aynı uyuşmazlık hakkında başka bir dosyada ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği ve ihtiyati tedbire itirazın esas mahkemesince değerlendirilmesine karar verildiğinden aynı talep hakkında esas dava ve iki farklı mahiyette tedbir değerlendirme kararının oluştuğu ancak esas dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin ve itirazların esas mahkemesince değerlendirilmesinin gerekli olup değişik iş dosyası üzerinden karar verilmesinin yerinde görülmediği-
Borçlu şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararında "...davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine..." karar verildiği, nihai kararda borçlu şirket hakkında başlatılacak "...takiplerin durdurulmasına..." karar verilmiş ancak ihtiyati tedbirin davacı şirket yönünden kaldırıldığına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, HMK'nin 397/2. madde gereğince ihtiyati tedbir kararının etkisinin, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği, bu durumda, ilk derece mahkemesince davacı yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alt işveren ile kamu işveren sendikaları arasındaki yetkilendirme konusundaki uyuşmazlığın, işçi sendikasının süreci devam ettirmesine engel teşkil etmeyeceği ve toplu görüşme sürecinin 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre devam etmesi gerektiği, ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değil ise de, kararın kesinleşmesi ile HMK. mad. 397/2 gereğince, ihtiyati tedbir kararının etkisinin kalkmış olacağı-
İmza itirazında bulunanlar mirasçı olup, kötüniyetle imza itirazında bulundukları saptanmadığı halde, mahkemece, borçlular aleyhine tazminata ve para cezasına hükmolunmasının doğru olmadığı- İcra mahkemesince verilen nihai kararda, bu tedbir kararının (takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararın) kaldırılmasına ve takibin devamına şeklinde bir karar verilmesine gerek bulunmadığı-
İflasın ertelenmesi davasına bakan mahkemece, takip tarihinden önce verilen ihtiyati tedbir kararı ile; anılan tarihten itibaren, borçlu şirket hakkında başlamış ve başlayacak takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğinden, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında yapılan takibin, tedbir devam ettiği sürece duracağı- Tedbir kararı (1) yıl süreli olarak verildiyse de, HMK.  mad. 397 uyarınca, anılan iflas erteleme kararının kesinleşmesine kadar tedbir kararının etkisinin devam edeceği, ticaret mahkemesince verilen kararın temyiz edildiği ve halen kesinleşmediği anlaşıldığından, tedbir kararının halen devam ettiği ve geçerli olduğu-
İflasın ertelenmesi davasının reddine ilişkin karar kesinleşmediğinden, ihtiyati tedbir kararının da devam edeceği-
Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesinin olanak dışı olduğu- Öğreti ve uygulamada 'taleple bağlılık' olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanacağı-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor