Dava konusu yerde, Belediyenin tahsisi nedeniyle bulunan kişinin “iyiniyetli zilyet” sayılacağı-
“Dava konusu tarlayı, davalının fuzuli işgali nedeniyle kullanama-dığını” ifade eden davacının bu sözlerinin, “kazançtan yoksun kaldığı” iddiasını kapsadığı, kazançtan yoksun kalışın da zararın bir çeşidi olduğu-
Dava konusu taşınmazı “başkasına kiraya verme yetkisinin bulunup bulunmadığını” araştırmadan kiracıdan kiralayan kişinin, “iyiniyetli zilyet” sayılmayacağı-
İyiniyetli zilyedin, elatmanın önlenmesi kararından önceki dönem için, davacıya ecrimisil ödemekle yükümlü tutulamayacağı-
Ecrimisilin hesabında, fuzuli şagilin elde ettiği fayda ve kârın değil, davacının uğradığı zararın, yoksun kaldığı fayda ve menfaatin esas alınacağı-
Tapulu taşınmazı haricen satın almış olan kimsenin, aleyhine açı-lan elatmanın önlenmesi davasının sonuna kadar “iyiniyetli zilyet” sa- yılacağı ve “elatmanın önlenmesi” kararının verilmesi ile - hükümden (daha doğrusu hükmün kesinleşmesinden) sonra “kötüniyetli zilyet” durumuna gireceği-
“Bir kimsenin başkasına ait olduğunu bildiği ya da bilecek durumda bulunduğu bir taşınmazı, kendi malı gibi kiraya verip kiraları toplamış olması nedeniyle hak sahibinin o kimseden kiraların alınması için açacağı davanın gerek BK.'nin 414. maddesine (şimdi; TBK. mad. 530) dayanan, gerekse 543 s. MK.'nin 908. (şimdi; TMK. mad. 995.) maddesine dayanan bir dava olarak nitelendirilebileceği, ancak duraksama halinde bu davanın BK.'nin 414. maddesi (şimdi; TBK. mad. 530) hükmüne dayanan çıkarların devri davası sayılacağı ve bundan dolayı on yıllık zamanaşımına tâbi olacağı”na ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararı-
«Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen tarafın, taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamayacağı - Verdiği bedel kendisine geri verilmeyen tarafın, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü olmadığı»na dair İçtihadı Birleştirme Kararı-