Haksız işgal tazminatı niteliğinde olan ecrimisil hak sahibinin hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup haksız eylem niteliğinde olduğu-Kişilik hakları saldırıya uğrayan kişinin manevi tazminat isteyebileceği-Sözleşmenin ifa edilmemiş olmasının manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
Hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemenin hakime ait olduğu ilkesi ışığında; dava açılmadan önce, 18.01.2011 tarihli davacılar tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile davalıdan kendi paylarına düşen kira bedelinin ödenmesinin, aksi halde ödenmeyen kira bedelleri için yasal yollara başvurulacağının ihtar edilmiş olduğu, davacıların bu ihtarname ile davalının kiracılık sıfatını kabul ettiği sonucuna varıldığı; davanın ecrimisil istemli değil de kiracılık ilişkisinden kaynaklı alacak olarak görülmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri- Davalının harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınması konusunda, savunma (defi) yoluyla ileri sürdüğü açık bir talebi bulunmamasına rağmen mahkemenin kendiliğinden (resen) harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar veremeyeceği-
İyiniyetli zilyetin, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- Sözleşme uyarınca davalının davacı kooperatife ödemiş olduğu miktarın birlikte ifada gözetilmemesi doğru ise de, davalının iyi niyetli olması, hapis hakkı olması ve birlikte ifa kuralı gereğince zorunlu ve yararlı masrafların ödemesi yapılmadan dava konusu edilen taşınmaza müdahalesinin menine ve tahliyesine karar verilemeyeceği-
Tapulu taşınmazların harici satışı geçersizse de, davacı-karşı davalının taşınmazı 10 yıl gibi uzunca bir süre kullanmış olması ve davalı-karşı davacı tarafından da bu kullanımına uzun bir süre ses çıkarılmadığı gözetildiğinde, taşınmazı haricen satın alan tarafın, fuzuli şagil sayılamayacağı ve harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmazı elinde tutma hakkının bulunduğu, davalının bu dönem yönünden iyiniyetli zilyet konumunda olacağı ve TMK. mad. 994 uyarınca iyiniyetli zilyedin, yaptığı zorunlu ve faydalı giderlerin tazminini talep edebileceği, bu tazminat ödeninceye kadar da hapis hakkı doğacağı- Davacı-karşı davalının taşınmazı satın almak suretiyle kullanması ve bu süre içerisinde taşınmazın kullanılmasına göz yumulmuş olmasının, kullanmaya muvafakat olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu durum karşısında, elatmanın önlenmesine karar verildikten sonra davacı-karşı davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasının hatalı olacağı-Taşınmazdan iyi niyetle yararlanan zilyedin, geri vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı bu yüzden tazminat ödemek zorunda olmadığı ve kaybedilmesinden, yok olmasından ve hasara uğramasından da sorumlu olmadığı-
Taraflar arasında başlangıçtan beri geçerli bir sözleşme bulunmadığına göre, iade anında hapis hakkı tutarının tayininde taşınmazın rayiç değerinin ödenmesinin düşünülemeyeceği- El atmanın önlenmesi davasında belirlenecek rayiç bedel ile zorunlu ve yararlı giderlerin ödetilmesini istemiş olmakla, “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince ödediği bedelin iadesini de denkleştirici adalet ilkesi uyarınca talep ettiği kabul edilerek, sözleşme tarihinde ödenen satış bedelinin yukarıdaki ölçütler gözetilerek dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü belirlenerek; güncellenmiş bu bedel üzerinden hapis (alıkoyma) hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Üzerinden hapis hakkı tanınacak tutarın haricen satın alma bedeli olması gerektiği gözetilmeden, taşınmazın keşif tarihindeki değeri üzerinden hapis hakkı tanınmasının doğru olmadığı-
Paydaşların intifadan men edilmedikçe diğer paydaştan ecrimisil isteyemeyecekleri- Ecrimisil istenen taşınmazın kiraya verilerek kira geliri elde edilir şekilde kullanılmasının bu kuralın istisnası olduğu-