Çatı onarım izni ve masrafların tahsiline yönelik davada, kat maliklerinden tamirat masraflarının arsa payları oranında avans niteliğinde toplanması, yapım ve onarım masraflarının daha fazla olması durumunda kalan bölümün de kat maliklerinden aynı şekilde alınmak suretiyle öncelikle yöneticinin görevlendirilmesi, yöneticinin bu görevi yerine getirmemesi halinde davacının yetkili kılınması gerektiği-
Mahkemece, teras onarımı konusunda bilirkişi kuruluna düzenlettirilen rapora göre, yönetici tarafından kat maliklerinden avans niteliğinde Kanunun 20/b maddesi uyarınca arsa payları oranında avans toplanması, yapım masraflarının daha fazla olması durumunda kalanın da kat maliklerinden alınmak suretiyle onarımın yapılması hususunda öncelikle yöneticinin görevlendirmesi, yöneticinin bu görevi yerine getirmemesi halinde, davacı kat malikinin yetkili kılınması ve davalıların sorumlu olduğu miktarın sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının, 3093 sayılı Türkiye Radyo- Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu'nun 4/C maddesinde, 26.07.2008 tarihinde yapılan değişiklikle, kendilerine (OSB lere ) TRT payı ödemesinden muafiyet getirildiği iddiası yanılgılı yoruma dayalı olup, bu değişiklikle getirilen düzenlemenin lafzi, tarihsel ve gai yorumuna göre ise, davacının bu iddiasında haklı olmadığı kabul edilerek; davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Davacının E. ibareli markasıyla davalının "eryap+şekil" ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun olmadığı, davalı başvurusunun davacıya ait kişisel temizlik ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu-
Kurum’a davalıların bir kısmı tarafından yapılan bildirimlerin varlığı nedeniyle hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği göz ardı edilerek, yetersiz tanık beyanlarıyla fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan, 2000 -2005 tarih aralığında davalıların işyeri adresinde başkaca kayıtlı işverenlerin olduğu ve aralarındaki organik bağ yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu- Mahkemece, dava konusu işyerinin 2000-2005 tarih aralığında kimin veya kimlerin adına kayıtlı olduğu araştırılıp davaya dahil edilerek, davalı işyerine ait dava konusu dönemi kapsar dönem bordro tanıklarını ayrıntılı şekilde dinlemek ve gerektiğinde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına da başvurmak suretiyle davacının çalışmalarının yer ve zaman olarak somut olgular çerçevesinde açıklığa kavuşturularak davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip,sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret almasının, hayatın olağan akışına aykırı olduğu; bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağının düşünülemeyeceği- Mahkemece, öncelikle davacıya davalı şirkette yaptığı iş açıklattırılarak davacının sicil dosyası ile işyerine ilişkin dönem bordrolarını getirtilmesi, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesinin belirlenmesi, gerektiğinde işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurulması, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durulması, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığının, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığının belirlenmesi, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığı değerlendirilerek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve emsal ücret araştırması yapılarak, ilk kararı temyiz etmeyen davacının müktesap hakkı doğrultusunda davalı aleyhine fazlaya hükmolunamayacağı da gözetilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalı işyerinin sicil numaralı işyerine ait ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarından ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvuulması, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarının alınması; ihtilaflı dönemde davacı adına bildirilen çalışmaların gerçek çalışma olup olmadığının araştırılması, bu kapsamda bu işyerlerinin, çalışma bildirilen döneme ilişkin dönem bordroların getirtilmesi, bu işyerlerinin yetkilileri ile dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak, davacının bu işyerlerindeki çalışmalarının gerçek olup olmadığı yönünde bunların bilgilerine başvurulması, bu işyerlerine ait bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarının alınması; davacının bu işyerlerinden bildirilen çalışmalarının gerçek çalışma olmadığının anlaşılması halinde, bu işyerlerindeki çalışmaların iptali yoluna gidilmesi, bu kapsamda bu işyerlerinin işverenlerinin davaya dahil edilmesinin sağlanması; bildirilen çalışmalarının gerçek çalışma olup olmadığı ve buna bağlı olarak davalı işyerindeki çalışmalarında kesinti meydana gelip gelmemesine göre 11.12.1982 - 28.2.1983 tarihleri arasındaki çalışma yönünden hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşemediği tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sigortalının iş kazası sonucu vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkin davada, asıl işveren sıfatı bulunmayan davalının olayın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı da dikkate alınarak hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği- Davacıların maddi zararlarının tespitinde PMF yaşam tablosu yerine, Yargıtayca kabul görmeyen TRH-2010 yaşam tablosunun hesaplamaya esas alınması hatalıysa da, temyize konu edilmeyen bu bu hususun bozma nedeni olmayacağı-
Mahkemece, davalı işyerinin sicil numaralı işyerine ait ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarından ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurulması, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarının alınması; ihtilaflı dönemde davacı adına bildirilen çalışmaların gerçek çalışma olup olmadığının araştırılması, bu kapsamda bu işyerlerinin, çalışma bildirilen döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtilmesi, bu işyerlerinin yetkilileri ile dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak, davacının bu işyerlerindeki çalışmalarının gerçek olup olmadığı yönünde bunların bilgilerine başvurulması, bu işyerlerine ait bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarının alınması; davacının bu işyerlerinden bildirilen çalışmalarının gerçek çalışma olmadığının anlaşılması halinde, bu işyerlerindeki çalışmaların iptali yoluna gitmek, bu kapsamda bu işyerlerinin işverenlerinin davaya dahil edilmesinin sağlaması ve bildirilen çalışmalarının gerçek çalışma olup olmadığı ve buna bağlı olarak davalı işyerindeki çalışmalarında kesinti meydana gelip gelmemesine göre 11.12.1982 - 28.2.1983 tarihleri arasındaki çalışma yönünden hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşemediğini tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-