Ayıp nedenine dayalı olumsuz tesbit davasının kabulü halinde «istirdada ve borçlu olunmadığının tesbitine karar verilen bedelin karşılığı olan malların iadesine» de karar verilmesi gerekeceği–
Kiracının «anahtarı kiralayana teslim ettiği» yazılı delille kanıtlaması gerekeceği–
SSK’nın, prim ve diğer alacaklarını 6183 SK. uyarınca takip ve tahsil edeceği, yasa koyucunun kamu alacağının daha süratli tahsilini sağlamak amacıyla İcra ve İflas Kanunu’ndaki takipten farklı bir yöntem getirdiği, İİK'ya göre yapılan takipte ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken, 6183 SK. 'ya göre yapılan takipte birinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin yeterli görüldüğü, somut olayda, davacı haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayılacağı, ancak davacı süresi içinde itiraz davası açtığından, borcun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği-
Kredi sözleşmesinde iki kefilinin imzasının bulunması, ancak takip sırasında kredi sözleşmesine daha önce kefil olmuş olan kişinin imzaya itirazda bulunması üzerine diğer kefilin kefalet borcunun tümünden değil imza inkarında bulunmuş olan kefile rücu edebileceği nispette borçtan kurtulmuş olacağı–
Yanlar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hakların teminatı olarak verilen teminat senetlerinin sözleşmeden doğan hakları garanti altına aldığına ve takip tarihi itibariyle davalının gecikmeden doğan zararlarını kooperatiften tahsile hak kazandığı alacak miktarı ile sınırlı olarak senedi takibe koyma hakkı olduğu-
İİK’nun 168/1-4 maddesi gereğince «kambiyo senedindeki imzaya 5 gün içinde itiraz edilmemesi halinde, imzanın borçludan sadır sayılacağına» ilişkin hükmün takip hukuku ile ilgili olup, olumsuz tespit davasında sahtelik iddiasında bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği–
Borçlunun, kesinleşen ve bir belgeye dayanmayan ilâmsız takip hakkında açtığı «borcu bulunmadığını» tesbite yönelik davada, alacağın varlığını isbat yükünün alacaklıya düşeceği–
İİK. 89/III uyarınca 3. kişinin açtığı olumsuz tespit davasının reddi halinde, mahkemece talep olmasa dahi (kendiliğinden) «dava konusu şeyin % 40’ından (şimdi; 6352 s. Kanun uyarınca %20'sinden) aşağı olmamak üzere» davalı lehine tazminata karar verilmesi gerekeceği–
Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde imza itirazı -tek başına- takibi durdurmadığından, bu aşamada takibe konu borcu icra dosyasına ödemek zorunda kalan borçlunun, daha sonra imza itirazında haklı çıkması halinde, ödediği para için «geri alma davası» açamayacağı, İİK. 361’e göre işlem yapılarak, ayrıca hükme gerek kalmadan ödenen paranın alacaklıdan geri alınıp borçluya verilmesi gerekeceği–