Kendisine verilen vekaletname içeriğine göre «ticari temsilci» konumunda bulunan kişinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunabileceği–
Olumsuz tesbit davası sonunda verilen karar «borçlunun borçlu olmadığına» ilişkin olup, edaya ilişkin bir hüküm taşımadığından, icra takibine dayanak yapılamayacağı- Bu kararın, takibin yapıldığı icra dosyasına ibraz edilerek, İİK. 361 uyarınca «ödenen paranın geri istenmesi» gerekeceği–
Turkcell İletişim A.Ş. ile Telekomünikasyon A.Ş. arasındaki şebekeler arası işbirliği ve irtibat sözleşmesinin idari bir sözleşme olduğu (özel hukuk sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı) bu nedenle de bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların -örneğin; olumsuz tespit ve geri alma davalarının- idari yargı yerinde çözümlenebileceği–
Borçlunun, kesinleşen ve bir belgeye dayanmayan ilâmsız takip hakkında açtığı «borcu bulunmadığını» tesbite yönelik davada, alacağın varlığını isbat yükünün alacaklıya düşeceği–
Mahkemece yapılacak işin; taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali dava dosyası mahkemesinden getirilip incelenerek , gerçekten her iki davanın konusunu teşkil eden temel ilişki ve davanın taraflarının aynı olduğunun anlaşılması halinde, aralarında bağlantı bulunan her iki davanın usulünce birleştirilmesine karar vermek olması gerekeceği, yine, birleştirme kararının verilmesinden sonra yapılacak bilirkişi incelemesi ile de teknik konular içeren baskı işinin özellikleri de gözetilerek iade faturasına konu edilen mallarda gizli ya da açık ayıp olup olmadığının belirlenmesi buna göre de ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekeceği-
Menfi (olumsuz) tesbit konulu -menfi (olumsuz) tesbit davası sonucunda- davanın kabulüne/reddine ilişkin kararların, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ilamda yer alan eklentilerinde aynı kurala tâbi olduğu (yani; ilamda yazılı «tazminat» ve «yargılama giderleri»nin de ilamın kesinleştiği tarihte muaccel olacağı ve bu tarihten itibaren bunlara faiz yürütülebileceği ve infaz edilebileceği)–
Alacaklının taraf olmadığı bir dava sonucunda, mahkemece İİK. mad. 72/2 gereğince verilmiş olan tedbir kararının, alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibini durdurmayacağı-