Geri alma davasının, borcun (daha doğrusu; «borç olmayan para»nın) tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekeceği–
Hukuki bilgi ile çözümlenebilecek konularda -örneğin; «genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak imzası bulunan kişinin kredi borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı», «hile iddiasının varlığının tespiti» için- bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı–
«Malen» kaydını taşıyan senet karşılığında, davalı alacaklının ‘davacıya «nakit para» verdiğini’ belirtmesi halinde, davacı borçludaki alacağını (miktarını) davalının kanıtlaması gerekeceği–
Olumsuz tesbit davasının kabulü halinde, davacı - borçlu yararına % 40’dan (şimdi %20'den) az olmamak üzere «haksız takip tazminatı»na hükmedilebilmesi için, öncelikle davacının bu hususu dilekçesinde talep etmiş olması ve ayrıca alacaklı tarafından yapılmış olan icra takibinin hem «haksız» hem de «kötüniyetle» yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiği (İİK. 72/V)- Alacaklının «kötüniyetli» sayılabileceği/sayılamayacağı durumlar–
İcra takibine borçlunun itiraz etmemesi suretiyle icra takibinin kesinleşmiş olmasının, borçlu tarafından «takip konusu senedin sahte olduğu» konusunda olumsuz tespit davası açılmasını engellemeyeceği–
Çekin süresinde bankaya ibrazı halinde, hamilin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak keşideciye müracaat hakkının olduğu, bu halde davacının, “takip konusu çeklerden dolayı sebepsiz zenginleşmediğini” kanıtlamasının gerekeceği-
Tacir olan bankanın hiffet ve tercübesizlik hallerine dayanamaz ise de müzayaka halinden yararlanarak edimler arasında aşırı nispetsizlik varsa akdi feshedilebileceği (Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, gabin nedeniyle sözleşmenin geçersizliği hakkında dava açılabileceği)–
Kambiyo senetlerindeki «imzaların istiklali» ilkesi gereğince, dava konusu çeki ciro eden dava dışı şirketin cirosunu oluşturan imzanın sahte olmasının, diğer cirantaların imzalarının geçerliliğini etkilemeyeceği–
Bir bononun boş olarak verilmesinin mümkün olduğu gibi, senedi boş olarak alan bir kimsenin bu senedi aynen bir başkasına bu şekilde devredebileceği, devralan kişinin de lehdar hanesine kendi adına yazarak takip ve tahsile girişilebileceği (ancak, senedi boş olarak devir alan kimsenin «senedin karşılıksız olduğunu bildiği halde, senedi devraldığının» keşideci-borçlu tarafından isbat edilmesi halinde, senedin iptali gerekeceği)–
Evli bir kişinin, başkasıyla ilişki kurup karı koca hayatı yaşaması ahlaka ve adaba aykırı bir durum olduğundan, bu durumun gerçekleşmesini temin için verilen bononun da BK. 19/II (şimdi; TBK. mad. 26) ve 20 (şimdi; TBK. mad. 27) uyarınca- geçersiz olacağı–