Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Davacının ipotekle güvence altına alınan alacağın ödendiğine ilişkin yazılı beyanı ile, davacının borcunu ödedikten sonra 6111 sayılı Yasa'dan yararlanma talebinde bulunmasında herhangi bir hukuki menfaat bulunmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı yasadan kaynaklanan tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmasından dolayı davaya bakmaya Tüketici mahkemesinin görevli olması gerekeceği-
Menfi tespit istemine ilişkin davada, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken borçlu olduğu miktarı belirterek olumlu tespit yönünden bir karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Dava konusu çekin davalıya alacağın temliki yoluyla geçtiğinin kanıtlanamamış olmasına, davalının takibinde kötü niyetli kabul edilerek tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacının teminat iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı, davalının kendisine yöneltilen yemin teklifine icabet ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafın ödemeyi inkar etmeyip başka senetlere istinaden yapıldığını ileri sürdüğü ispat yükünü üzerine aldığı fakat davacı tarafça yapılan ödemenin başka senede istinaden yapıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu, davacının açığa imzalı (boş) olarak düzenlediği bononun davalı tarafından doldurulup, davacı aleyhine icra takibine konu edildiği, bu suretle davalının açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu işlediği kabul edilerek ceza mahkemesince davalının cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Ceza mahkemesi ilamında kabul edilen bu olgu, yani bononun boş olduğu halde davalı yanca haksız olarak doldurulduğu vakıası Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlayacağı-