Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borca yönelik menfi tespit istemine ilişkin davada, davacının ,dava konusu apartmanı ticari veya mesleki amaçlarla kullandığı dolayısıyla, tüketici olmadığının açık bir şekilde anlaşılması halinde ise, tacir kabul edilip edilmeyeceğinin de belirlenmesi gerektiği- Görev hususunda kapsamlı bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın, doğrudan Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılmasının hatalı olduğu-
Menfi tespit davası açan davacı dava devam ederken vefat etmiş olup davaya dahil edilen dokuz mirasçının hakkına halel getirmemek amacıyla bir kısım mirasçılar vekilinin süre talebinin kabulü ile haber alınamadığından davaya dahil edilemeyen iki mirasçı bulunması nedeniyle terekeye temsilci atanması için kesin süre verilmesi gerekirken, davaya dahil edilen mirasçılar bakımından hak kaybına yol açacak şekilde ve uyulan bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu-
"Kefaletnamedeki imzanın davacıya ait bulunmadığından ötürü davacının davalıya borçlu olmadığı" yönündeki maddi olgunun her iki takip bakımından da davalıyı bağlayacağı- İcra hukuku ile sınırlı olarak basit yargılamaya tâbi ihalenin feshi davasının mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemeyeceği- Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumuna esas alınan illilik prensibi gereği, ihalenin ayakta bulunması ya da fesih isteğinin reddedilmiş olması keyfiyetinin temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı ve kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Davalının davacıya karşı icra takipleri başlatmasından sonra, davacının harici ödemede bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin davacı tarafça yapılan ödemeleri dikkate alınmaksızın davanın tümden reddine karar vermiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece davacıya ait ödeme belgeleri üzerinde durularak davalı kooperatif kayıtları incelenerek davacının kooperatife borçlu olup olmadığı kesin bir şekilde belirlendikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerekirken ana sözleşme uyarınca kabulü mümkün olmayan belge uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinin uygun olmadığı-
Kooperatif ile üye arasındaki davalara 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği-