İİK`nin 269`uncu maddesine göre borçlunun itirazı kaldırılıp, taşınmazın boşaltılmasına karar verildikten sonra, borçluya ayrıca "tahliye emri"nin gönderilmesinin gerekmeyeceği- İcra memurunun, karardan sonra boşaltma işlemine başlayabileceği-
Kiracı, kira sözleşmesindeki imzasını inkar ederse, icra tetkik merciinin; takibin durdurulmasına ve itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermesinin gerekeceği-
Haricen düzenlenen ve bu nedenle geçersiz olan taşınmaz satışı ya da taşınmaz satış vaadi senetlerine dayanılarak ödenmiş olan paranın geri alınması için ilamsız icra yoluna başvurulamayacağı-
İhale tutarıyla, tellaliye resmi hemen veya verilen süre içinde ödenmediğinde, ihalenin satış memurluğunca resen bozulması [feshedilmesi] gerekli olup bozulmazsa şikayet üzerine mercice ihalenin bozulmasının gerektiğine karar verilmesinin gerekeceği-
Orman ürünlerinin aynen teslimine ilişkin kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamlarının yerine getirilmesinde teslimi istenen şeylerin yokluğu ya da değerinin ilamda gösterilmemesi durumunda, İcra - İflas Yasası`nın 24. maddesi uyarınca, icra memurluğunun, gerekli değer belirlemesini yapacağı-
İcra-İflas Yasasının 97. maddesi uyarınca haciz yaptıran alacaklı, üçüncü kişinin hakediş ( istihkak] savına karşıt olarak iptal davası açabilir; karşıt olarak [mütekabilen] açılmayıp da bağımsız açılan iptal davaları tetkik mercilerinin görevleri dışında olup mahkemelerce görülmesinin gerekeceği-
Cebri artırma ve ihalenin hukuksal niteliği satış sözleşmesi olmayıp; cebri artırma ve ihale, icra dairesinin kamusal yetkisine dayanılarak gerçekleştirildiğinden, bir cebri icra tasarrufu; yani kamusal nitelikli bir işlem olduğu-
31.1.1947 tarihli kararın gerekçe ve neticesi davanın o zamanki telakki ve tefehhüm tarzına göre kendi mevzuuna ve 13.5.1948 tarihli kararın gerekçe ve neticesi ise; işbu davanın ahiren vuzuh ve sarahat kespeden şekline göre kendi mevzuuna mühhasır kalması icabedeceğinden her iki karar arasında mübayenet vardır, denilemez; çünkü; her iki kararda maddi mesele ayrıdır ve kararlarda ayrı olan meseleler üzerine ittihaz olunduğu- ( alacaklardan her biri çekişmeli olsa bile ödeşme ( takas ileri sürülebilir. ) ( aralarında karşıtlık olduğu ileri sürülen kararlarda nesnel ( maddi ) konu ayrı olmakla içtihatların birleştirilmesine yer olmadığına ilişkindir. )
İlamlı taleplerde takip başlamazdan önce temerrüt bahis konusu edilemiyeceğine ve hükmolunan şeyin ilam mucibince tamamen ödenmesi lazım geleceğine ve ilamsız kira taleplerine gelince; takip başladıktan sonra dairenin müstekar içtihadına göre posta masrafı bahsinde temerrüdün göz önünde tutulmakta olduğu anlaşılmasına karar verildiği-
Uyuşmazlık olduğu ileri sürülen ilamlar başka başka olaylarla ilgili olduğundan içtihatların birleştirilmesine gerek olmadığı-