İcra mahkemesine «yetki itirazı»nda bulunulmasının, zamanaşımını kesmeyeceği-
Takip dayanağı senet yabancı dille düzenlenmiş ise, bu belgenin imza edildiği ülke ile ödeme yeri ülkesinin hukukunu inceleyebilecek yeterlilikte bir bilirkişiye rapor hazırlattırılarak, senedin kambiyo vasfında olup olmadığı ve uygulanacak zaman aşımı süresi ve kuralları belirlendikten sonra sonuca gidilmesi gerekeceği-
Muhatap veya keşidecinin imzaları hariç olmak üzere, kambiyo senedinin ön yüzüne konan her imzanın “aval şerhi” sayılacağı-
Bonoda “alacaklı” (lehtar) ve “borçlu” (keşideci) sıfatlarının birleşemeyeceği, başka bir deyişle, keşidecinin kendi lehine bono düzenleyemeyeceği-
Kambiyo senedi niteliğinde olan “bono”daki hakkın devrinin ancak “ciro” ve “teslim” ile mümkün olabileceği; lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine gerek bulunmadığı, cironun sadece imzadan ibaret de olabileceği, bu şekilde yapılan ciroya “beyaz ciro” denildiği-
Takip dayanağı bononun 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra alacaklı tarafından genel haciz yoluyla takibe konulmuş olması ve borçlu tarafından yasal süresi içinde icra dairesine zamanaşımı itirazında bulunulması üzerine, icra mahkemesince "alacaklının itirazın kesin olarak kaldırılması isteminin reddine” (İİK. m. 68) karar verilmesi gerekeceği-
Davacı keşidecinin, “çekteki lehtar ve birinci cirantanın imzasının sahte olduğu, sahte imzadan sonra gelen cirantaların (hamillerin) çekin meşru hamilleri olmadıkları” yolundaki iddiasının, “imzaların istiklali” prensibi karşısında dinlenemeyeceği-. Davacı, keşidecinin tedavüle çıkardığı çekten dolayı sorumlu oluğu- Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden ve davalı bankanın TTK.’ nun 599. maddesi uyarınca çeki kötü niyetle iktisap ettiği kanıtlanmadan haklı hamil olmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasının isabetsiz olacağı-
Çek'i kaybedip çek hakkında İptal davası açara bu yönde karar aldırdığını ve alacağını henüz alamadığını ileri süren hamilin keşideciye karşı açtığı bu davanın dinlenebilmesi için, çek'in ortada olması yada keşideci tarafından çekin varlığının kabul edilmiş olması gerektiği- Davalı, dava dışı lehdar İle aralarındaki ilişkinin varlığını kabul ediyor ise de çek'in varlığını başından beri kabul etmediğinden davacının, aralarında temel borç ilişkisi bulunmayan keşideciye karşı bu davayı açamayacağı-. Yalnızca çeki kendisine ciro eden lehdara karşı, aralarındaki temel borç ilişkisine dayalı olarak bir dava açabileceği-
Kambiyo senetlerindeki «imzaların istiklali» ilkesi gereğince, dava konusu çeki ciro eden dava dışı şirketin cirosunu oluşturan imzanın sahte olmasının, diğer cirantaların imzalarının geçerliliğini etkilemeyeceği–
Çekin ibraz edilmemiş olması halinde hamilin keşideciye karşı kambiyo hukuku çerçevesinde çeke dayalı müracaat hakkının düşeceği ancak bu durumda TTK. 730 (şimdi; Yeni TTK. mad. 818) ve 644. (şimdi; Yeni TTK. mad. 732) maddeleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–