Uyuşmazlığın Ziraat Bankası A.Ş'ye ait ..... seri numaralı 07.10.2015 keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çekin davalıya temlik cirosuyla mı, yoksa gizli (örtülü) rehin cirosuyla mı devredildiği; buradan varılacak sonuca göre davalının meşru hamil olup olmadığı noktasında toplandığı- Çek üzerine yapılan görünüşte temlik cirosunun gizli rehin cirosu mu yoksa teminat amacıyla inançlı temlik cirosu mu olduğu hususunun tam olarak belirlenememesi halinde uygulamada genellikle hangi işlemin tercih edilmekte olduğuna ağırlık verilerek karara varmanın gerektiği- Bankacılık uygulamasında da kambiyo senedi üzerinde tam bir hak sağlaması ve alacağın rehne göre daha kolay elde edilmesi sebebiyle teminat amacıyla inançlı temlik cirosunun tercih edildiği- Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden dava konusu çekin de gizli rehin cirosuyla değil, teminat amacıyla inançlı temlik cirosu ile devredildiğinin anlaşıldığı- Dava konusu çekin çek tevdi bordrosu ile dava dışı şirketin kredi borcuna teminat olarak ayrılmasının tek başına rehin cirosuna meydan vermeyeceği- Davalı şirketin dava konusu çeki teminat amacıyla inançlı temlik cirosuyla devralarak meşru hamil olduğunun kabul edilmesi gerektiği- Düzenleyenin cironun tarafları arasındaki inanç anlaşmasına konu olan teminat hususunu da eldeki davada ileri sürmesine imkan bulunmadığı-
Çekten dolayı kendisine müracaat olunan kimse, keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ileri, müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremeyeceği- Bu kuralın istisnası da , hamilin, çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlu, keşideci veya önceki hamillerle arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı da ileri sürebileceği-
Çekte rehin cirosu yapılamayacağı ve çekin sadece tahsil veya temlik cirosuyla verilmesinin mümkün olduğu- Çekin üzerinde davalı banka tarafından yazılan “Bedeli teminat içindir.” ibaresinin bulunması durumunda çekte rehin cirosu olduğundan davalı bankanın bu çek yönünden meşru hamil kabul edilemeyeceği, davalı banka aleyhine açılan menfî tespit ve istirdat davalarının kabulü gerektiği- Dava konusu diğer çek, bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya ibraz edilmiş olup, davalı şirketten temlik cirosu niteliğini taşıyan beyaz ciro ile ile çeki devralan davalı banka aynı zamanda muhatap banka durumunda olmadığından ve çek davalı banka tarafından ibraz edildiğinden, davalı bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği-
TTK'nın 818/1. maddesinin (c) bendinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken TTK'nın 678. maddesinde; "Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur..." hükmünün yer aldığı, borçlunun atmış olduğu imzadan sorumluluğu için senet üzerinde imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca borçlunun isminin yazılı olmasının da gerekli olmadığı-
Bedel hanesinde rakamla "272.000", yazı ile "İKİYÜZONİKİ (İŞARET) TL" yazılı bonoya dayalı olarak 2010 yılı itibariyle icra takibine girişildiği, menfi tespit davasının yaklaşık altı yıl sonra açıldığı uyuşmazlıkta, TTK. hükümleri uyarınca, "senedin yazı ile yazılı bulunan miktar için geçerli sayılması" gerekse de, hayatın olağan akışı ilkesi gereğince, taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamı ve haciz işlemlerinin geldiği aşama dikkate alındığında 212,00 TL için bono düzenlenmesinin mümkün görülmediği ve aksinin kabulünün aşırı şekilcilik olup ağır hak kaybına neden olacağı-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı iddiası keşideci tarafından ileri sürülmese dahi, ciro silsilesinde yer alan ve kendisine müracaat edilen cirantanın çekin geçerliliğine ilişkin mutlak def'i mahiyetindeki bu iddiayı alacaklı hamile karşı ileri sürülebileceği- Mahkemece çekte yer alan keşide tarihi itibariyle keşideci şirket yetkililerinin araştırılarak yöntemince imza incelemesi yapılması gerektiği- Keşide tarihindeki paraf imzasının keşideci şirketin yetkililerine ait olmadığının anlaşılması durumunda düzeltme yok hükmünde olacağından düzeltme öncesi duruma göre değerlendirme yapılarak çekin yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılır ise kambiyo vasfında olmayacağından takibin iptaline karar verilmesi, paraf imzasının keşideci şirketin yetkililerine ait olduğunun anlaşılması durumunda 6762 s. TTK. 730 ve 660 (6102 s. TTK 818 ve 748) uyarınca değişiklikten sonra imza koymuş olanlar, değişmiş metin gereğince sorumlu olacağından borçlunun iddialarının bu hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği-
İncelenen banka dekontlarında, takip konusu çekin seri no'su açıkça yazılarak çeke ilişkin olarak ödeme yapıldığının açıkça belirtildiği, yapılan ödemeler davacı tarafça davalı alacaklıya bildirilmemiş ise de, alacaklının banka hesabı üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafça çeke ilişkin olarak yatırılan söz konusu paraların, takip tarihinden önce davalı alacaklı tarafından kullanıldığının tespit edilmesi karşısında, davalının yapılan ödemeden haberdar olmadığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle İİK'nın 169/a-5 maddesi gereğince, davacılar yönünden 95.000,00 TL asıl alacak ile 3.801,58 TL işlemiş faizi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin olan taleple bağlılık ilkesini düzenleyen HMK'nun 26. maddesine aykırı olacak şekilde, dava konusu olmayan takipten sonra icra dosyasına yapılan 5.000,00TL ödeme yönünden de takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz görülmüş olup, davalı alacaklı, dekontlardaki açıklamanın fark edilmediğini, davacı borçlu şirketin cari ilişkiden kaynaklanan muaccel olan borcunun olması nedeniyle, yapılan ödemenin cari alacaklarından mahsup edildiğini, takibi başlatmakta haklı olunduğunu ileri sürmüş ise de, banka dekontlarında açıkça çeke ilişkin olarak ödeme yapıldığının belirtildiği, alacaklının kötü niyetle olmasa dahi en azından takip başlatmakta ağır kusurlu olması nedeniyle, mahkemece davalı aleyhine 95.000,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
11. HD. 05.09.2022 T. E: 2021/3747, K: 5458
Çek metninde açıkça rehin cirosu yazılmasa da birtakım belge ya da evraklardan çekin teminat amacıyla verildiği anlaşılıyorsa çekte gizli veya açık rehin cirosu olamayacağından son hamilin meşru hamil olarak kabul edilemeyeceği-
Davacı, "davalı gerçek kişi lehine keşide ettiği çeklerin lehdar tarafından, davalı bankalardan alınan kredilerin teminatı olarak verildiğini", davalı bankaların ise "çeklerin kendilerine temlik cirosu ile ciro edildiğini" savunduğu uyuşmazlıkta, çekler üzerinde bu yönde bir kayıt bulunmamakla birlikte, davalı gerçek kişi ile bankalar arasında düzenlenen kredi sözleşmelerinin ve banka kayıtlarının incelenerek davacının iddiasının değerlendirilmesi gerektiği-