İhale tarihinde henüz icra mahkemesinde icranın geri bırakılması yargılamasının devam ettiği ve satışın durdurulması yönünde bir karar alınmadığından ihalenin yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Sanığın tapu kayıtlarında mesken olan bağımsız bölümü dükkan olarak kullanarak kat mülkiyetinden kaynaklanan ortak alanlara müdahale ettiği gerekçesiyle açılan davada müdahalenin önlenmesine karar verilerek ilamın kesinleşmesi üzerine sanık hakkında ilamın yerine getirilmesi için icra işlemleri başlatıldığı, icra işlemleri kapsamında tanzim edilen haciz tutanağından sanığın bilirkişi raporunda belirtilen aykırılıkları düzeltmesine karşın mesken vasıflı taşınmazı dükkan olarak kullanmak suretiyle müdahaleye devam ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle ilam hükümlerine muhalefet etmek suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla; müdahalenin önlenmesine ilişkin anılan kararın kesinleşmesinden sonra, nizalı bağımsız bölümün vasfının tapu kayıtlarında dükkan olarak güncellendiği ve icra dosyasından diğer aykırılıkların da giderildiği anlaşıldığından, konusuz kalan karara istinaden sanığın cezalandırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine itirazın reddine karar verilmesinin bozma nedeni olacağı-
Arsa sahibinin nama ifa talep etmesi halinde, aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edileceği- Davacıların, sözleşme kapsamında kalan eksik işlerin tamamlanması, yapı ruhsatı alınması için yapılacak giderlerin ödenmesi, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarının ödenmesi ve yapı denetim şirketine bedel ödenmesine yönelik taleplerin tamamı, sözleşmenin aynen ifası kapsamında kalan, tasfiyeye yönelik talepler olup TBK. mad. 113/1'de yer alan "yapma borcu" ibaresinin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde sadece eksik inşaatın yapılması şeklinde değil; sözleşme gereğince yüklenici tarafından inşaatla ilgili yapılması gereken tüm işlemlerin yapılması şeklinde anlaşılması gerektiği- Talebe rağmen, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borcun ödenmesi ile yapı denetim şirketine hizmet bedeli ödenmesi için arsa sahibine nama ifa kapsamında yetki verilmemesinin hatalı olduğu- Yükleniciye ait 2 bağımsız bölümün birlikte satılması halinde nama ifanın ancak gerçekleştireceği düşünülerek her iki bağımsız bölümün satışına karar verilmesi gerektiği- Satışına izin verilen bağımsız bölüm satış bedelinin hüküm fıkrasında sayılan eksik işlerin tamamlanması ve hüküm anında tam olarak miktarı belli olmayan yapı denetim bedeli ve SGK borçları için avans olarak davacı tarafa verilmesi ve artan kısmın yüklenici hesabına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken eda şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, nama ifaya ilişkin infazın ne şekilde yapılacağının esas alınan rapora atıf yapılarak veya hüküm yerinde gösterilmemesinin de isabetsiz olduğu-
“HUMK. 113/A (şimdi; HMK. 398) maddesine aykırı davranma” suçunun İİK. 343’de düzenlenen suçtan farklı (ayrı) bir suç olduğu–
Mimari projede site giriş kapısı olarak gösterildiği halde iptal edilip, demir korkuluktu ihata duvarına dönüştürülen duvarın yıkılarak projesine uygun olarak site giriş kapısı haline getirilmesine dair mahkeme kararına muhalefet eden sanıkların eyleminin, İİK'nun 343 üncü maddesinde düzenleme bulan ilâm hükmüne muhalefet suçunu oluşturacağı-
İİK’nun 343. maddesi hükmü karşısında borçlu sanığın yapılan yargılama sonucunda, üç aya kadar tazyik hapsi yerine 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına dair kararın hatalı olduğu–
“Yalnız borçlu tarafından yapılabilecek bir işin yapılmaması”nın, İİK. 343’ e göre suç teşkil edeceği, “başkasına da yaptırılabilecek bir işin yapılmaması”nın suç teşkil etmeyeceği–
“Genel nitelikteki akarsuya yapılan tecavüzün önlenmesine ilişkin ilam”ın “taşınmaza yapılan tecavüzün önlenmesi”ne ilişkin ilam niteliğinde sayılamayacağı ve bu ilama aykırı davranışın İİK. 342’nin değil, İİK. 343’ün kapsamına giren bir suç sayılacağı–
“Yol’a vaki müdahalenin önlenmesine” ilişkin ilam hükmüne uymamanın, İİK’nun 343. maddesindeki suçu oluşturacağı–
İlamda belirtilen hususların tamamlanmış olduğunun saptanması halinde, İİK’nun 354. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekeceği– “Dava ve cezanın -İİK. 352/II uyarınca- İİK’nun 354. maddesinde yazılı sebeplerle düşeceği”nin kararda belirtilmesi gerekeceği–