Dava, keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan ve davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir...İşlem tarihi itibariyle davalı şirkette “müdür” sıfatıyla görev yapmakta olup, davalı şirket adına, müşterilerle hesap mutabakatı imzalama ve tahsilat yapma gibi yetkiler kullandığı, dava dışı 3. kişiler tarafından davalı şirketi her türlü işleminde temsil etme yetkisine sahip bir kişi olarak bilinip tanındığı dikkate alınarak davalı şirketin yetkili ticaret temsilcisi olduğu ve kendisine yapılan ödemenin geçerli bir ödeme olduğu-
Limited şirketler bakımından, tıpkı anonim şirketlerde olduğu gibi, şirkette hizmet sözleşmesi ile görev yapmakta ise de icra (yönetim) yetkisi ile donatılmış kişilerin sorumluluğunun TTK’da düzenlenmiş olduğu, uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden ve İş Kanunu’ndan doğan bir uyuşmazlık olmadığından iş mahkemelerinin görevli olmadığı, TTK 4 ve 5 uyarınca uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliği gereği asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği-
Davacı-borçlunun, verdiği vekaletnameyle "resmî makam ve mercilerde tam yetkili olarak temsile; ticarî defter ve belgeleri sunmaya; her türlü vergi ve cezalardan dolayı işlem yapmaya; fiş, fatura, gider pusulası gibi belge tasdik veya basım izinlerini almaya; ilgili SSK veya vergi dairesine müracaatta bulunmaya; e-bildirge ve e-beyanname sözleşmelerini imzalamaya; kullanıcı kodu ve kullanıcı kodu zarfını ilgili Kurumdan imza karşılığında teslim almaya; bu konularla ilgili yapılması gereken her türlü yasal işlemleri resmî makam ve merciler önünde yapmaya ve imzalamaya; dava ve takiplerde temsile; ahz-u kabza, motorlu araçlarla ilgili her türlü işlemi yapmaya; banka hesaplarından para çekmeye, bankadan kredi kullanmaya" yetkili kıldığı dava dışı oğlunun, davacının ticarî mümessili olduğunun kabulü gerektiği- Ticarî mümessil, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olduğundan, davacı-borçlunun ticarî mümessil olan dava dışı oğlu tarafından düzenlenen bonodan dolayı borçlu olmadığını ileri süremeyeceği-
"Çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun failinin; çek karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişinin mali işlerini yönetmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa bu sefer yönetim organını oluşturan tüm gerçek kişiler olacağı- Herhangi bir nedenle (sürenin dolması, istifa vb.) yönetim kurulu üyeliği ve dolayısıyla çekin karşılığını bankada bulundurma yetkisi, Kanunda yazılı usulüne uygun şekilde sona ermiş olan yönetim kurulu üyesinin, yönetim kurulundan ayrılması hususunun şirket yönetimi tarafından ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiş olması halinde; şirketin yönetim kurulundan ayrıldıktan sonra karşılıksızdır işlemine tabi olan bir şirket çeki nedeniyle kural olarak cezai sorumluluğuna gidilemeyeceği- Ancak anonim şirket adına düzenlenen çekin karşılığını bankada bulundurmakla görevli yönetim kurulu üyesinin Kanunda öngörülen sebeplerle ve usulüne uygun şekilde bu üyeliği sona ermesine ve bu husus yönetim kurulu tarafından tescil ve ilan edilmemesine rağmen; ayrıldığı anonim şirket yararına olmak üzere piyasada kendisi, ayrıldığı anonim şirketle bağlantısı olduğu tespit edilen üçüncü kişiler veya ayrıldığı anonim şirket adına; çek düzenlemeye, bu kişiler adına düzenlenen çeki bir şekilde ele geçirerek şirketin alacaklılarına şirket menfaatine teslim etmeye veya anonim şirket adına halen yönetici gibi davranarak bu çeklerle anonim şirket yararına mal veya hizmet alımına devam etmesi halinde; adı geçen yöneticinin borçlu anonim şirketle fiili bağlantısını sona erdirmediği kabul edilerek, çekin karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olacak diğer anonim şirket yöneticileriyle birlikte cezai sorumluluğunun devam etmesi gerektiği-
Ticari temsilcinin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetki olduğu ancak açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- İşletme sahibinin, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorunda olduğu; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmasına bağlı olmadığı-
Ticari vekilin, özel yetki verilmedikçe tacir adına ödünç alamayacağı, kambiyo taahhütlerinde bulunamayacağı ve davacı veya davalı olarak mahkemelerde taciri etmsil edemeyeceği; ancak ticari mümessilin bu tür işlemleri dahi yapma yetkisine sahip olduğu- Ticaret şirketleri organları aracılığıyla idare ve temsil edildiğinden, ticari mümessil tayin etme yetkisinin de organlara ait olduğu- Ticaret şirketlerinde idare ve temsil yetkisine sahip organların her ticaret şirketiin türüne göre değişiklik göstereceği; ancak ticaret şirketlerinin tümünde ticari mümessilin şirket ana sözleşmesiyle de tayin edilebileceği- Somut olayda borçlu şirketin ticari mümessili TS tarafından 18.08.2008 tarihli vekaletname ile MS'e birtakım yetkiler verilmiş ancak bono düzenleme konusunda özel bir yetki verilmediği- Ayrıca MS'nin şirket ortaklar kurulu tarafından verilmiş şirketi borçlandırma yetkisinin de bulunmadığı- MS tarafından imzalanan bono nedeniyle borçlu şirket sorumlu tutulamayacağından borçlu şirketin borca itirazının kabulünün gerektiği-
TTk'nın 4/c maddesi ışığında müşavirlik hizmeti alım sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin uyuşmazlığın ticari dava olarak kabul edilmesi ve TTK'nın 5/1. maddesine göre bu görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, buna istinaden mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı sebebiyle bozulması gerekeceği-
Ticari temsilcinin, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verilen kişi olduğu- Ticari mümessilin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olup açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- Ticari mümessilin ticaret siciline tescil edilmesi gereği ve işletme sahibinin tescilden önce de temsilcinin yaptığı işlemden sorumlu olduğu- Ticari vekilin, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişi olduğu, bu yetkinin işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsadığı, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamayacağı, kambiyo taahhüdünde bulunamayacağı, dava açamayıp açılmış davayı takip edemeyeceği-
Ticari mümessilin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olduğu- Kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediği gibi bu vekaletten de aynı azilname ile azledilen ticari mümessilin düzenlemiş olduğu kambiyo senedinden borçlunun sorumlu olmayacağı-
Davalının vekil tayin ettiği dava dışı kişinin çok geniş yetkilerle davalıyı temsil ettiği, TBK. mad. 547 gereğince, dava dışı vekilin ticari temsilci olduğu ve bu nedenle davalı adına tüm hukuki işlem ve eylemleri gerçekleştirebileceği- Davacı ile dava dışı  kişi aktedilen kredi sözleşmesinde, davalının adının yanındaki imzanın ticari temsilcisi dava dışı kişi tarafından davalı adına ve hesabına atıldığının anlaşıldığından ve somut olayın özelliği itibariyle, ticari temsilci tarafından vekaleten imza atıldığı yönünde bir ibarenin bulunmamasının sonuca etkili olmadığından, dava dışı vekilin, davalı adına ve hesabına vekaleten üçüncü kişiler lehine kefalet verme yetkisinin bulunduğunun kabulü gerektiği-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor