Davacının Mavi Marmara gemisinde yolcu olarak bulunduğu sırada İsrail askerlerinin haksız saldırısı sonucunda yaralandığı, İsrail askerlerinin uluslararası kara sularında, insani yardım malzemesi dışında hiç bir şey taşımayan gemiye yapmış olduğu müdahalenin hukuka aykırı, gereklilik ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, davacının gerek kendisinin gördüğü şiddet, gerekse olay anında yaşadığı korku, arkadaşlarına yapılan muamele karşısında manevi olarak zarara uğradığı gerekçesi ile manevi tazminat talebinin kabulü ile 45.000,00 TL'nin İsrail Devleti'ne izafeten T.C. Devleti Maliye Hazinesi'nden tahsiline, maddi tazminat talebi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığı-
Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın davacı yayaya çarpması sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık; davalının eylemi ile yaralanma sonucu arasında, davalının tazminat sorumluluğunu gerektirecek şekilde uygun illiyet bağının kanıtlanıp kanıtlanmadığı ve tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır...
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık; yaralama eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMMS ile teminat altına alınan araç ile bisiklet sürücüsü olan davacının karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan motosikletin davacı yayaya çarpması sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davalı tarafından ZMSS ile teminat altına alınan araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacı kurumda veri hazırlama kontrol işletmeni ve vezne memuru olarak görev yapan davalıların sebep olduğu iddia edilen kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir...
4. HD. 16.05.2023 T. E: 2022/1182, K: 6536
Davacıya ait stok sahasında bulunan kömürlerin davalı tarafından haczedilerek davacı şirket yetkilisine yediemin olarak bırakıldığı, davalının satışı yapılamayan hacze konu kömürü davacıya iade etmediği, kömürlerin uzun süre açık havayla teması sonucu okside olması nedeniyle değerini yitirdiği olayda; davalının eylemi nedeniyle davacı zarara uğramış ise de davalı tarafından eldeki davanın açılmasından sonra kömür üzerindeki haczin kaldırıldığı, davacı şirketin vergi borcunu ödeyerek haczi kaldırma yoluna gitmediği, borcunu 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırmak suretiyle ödediği, uzun yıllar kömür işi ile iştigal ettiğini ve hacze konu kömürün kendisine iadesi halinde değer kaybına uğramadan rahatlıkla satabileceğini beyan eden davacı şirketin, kendi stok sahasında bulunan kömürde oluşan değer kaybına ilişkin zararlı sonucu yakından görüp bilmesine karşın mahcuzların derhal satılarak paraya çevrilmesi yönünde davalıya yönelik bir uyarı ve girişimi bulunmadığı, bir an önce satışı yönünde çaba göstermeyip kayıtsız kaldığının anlaşıldığı, bu yüzden zararın tümünün davalıya yükletilmesi hakkaniyete uygun olmayacağı- "6183 sayılı Kanun'un 87. maddesinde belirtildiği üzere haczedilen menkul malın satılamaması halinde borçluya geri verilebileceği şeklinde yapılan düzenlemede idarenin bu konuda takdir hakkına sahip olduğu, satışı yapılamayan menkul malları borçluya geri vermek zorunda olmadığı belirtilmekte ise de, idarenin takdir hakkını kullanırken çok geniş bir sahada bulunan hacze konu mallar yönünden davacı borçlunun menfaatlerini de gözetlemesi gerekirken, haczedilen kömürü değer kaybına uğraması nedeniyle eldeki davanın açıldığı tarihten sonra haczi kaldırdığı, davalı tarafından haciz konulmasıyla birlikte davacının haczedilen mallar üzerinde tasarruf yetkisi bulunmamakta olup, ocaktan çıkarılıp stok sahasına serilen ve vergi dairesince yerinde haczedilen çok miktardaki kömürün oksidasyondan korunmasına yönelik davacı şirketin alabileceği yeterlikte bir önlem de bulunmaması sebebiyle hakkaniyet indirimi yapılmamasına" ilişkin görüşün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-