Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili-
Davacı Maliye Hazinesinin 2942 sayılı yasasının 38.maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açma imkanı kalmadığı-
5. HD. 04.04.2016 T. E: 2015/26181, K: 6854-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanmasının söz konusu olmadığı; nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında olduğu gibi, kamulaştırmasız elatma ilamlarında da ilamın kesinleşmesinden itibaren, Anayasa 46/son faizi istenebileceği-  İcra emri ile takip tarihinden itibaren, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin talep edilmesi yönünden, ilamın henüz kesinleşmediği dikkate alınarak, icra emrinin "ilamın kesinleşmesinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı" şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1983 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edildiğinden, 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
D. yolu yapım işinin, davalı idareye (TCDD Genel Müdürlüğüne) kamu yasası gereğince verilmiş bir görevin gereği olduğu,bir kamusal görevin kötü yerine getirilmesi sonucunda doğan zararın "hizmet kusuru"dan doğan bir zarar niteliğinde olduğu, bu nedenle bu tür uyuşmazlıklara adli yargı yerinde bakılması gerekeceği-
"Usuli kazanılmış hak" ın ; yargıtayca bir kararın bozulması ve mahkemece bir kararın bozulması ve mahkemece bozma kararına uyulması halinde, bozulan kararın bozma sebebeplerinin kapsamı dışında kalmış yönlerinin kesinleşmiş sayılması ,davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usul hükmü olduğu ,hakimin kural olarak yargıtayın bozma kararına uyup uymamak konusunda tarafların düşünce ve istekleriyle bağlı olmayıp bu yönden serbest davranmak ,uyma ya da direnme kararı vermek yetkisine sahip olduğu, kural olarak hakimin ara kararından dönebilirse de bozmaya uyulmasına ilişkin kararın bunun istisnalarından olduğu, ister aynı oturumda ister daha sonraki oturumlarda olsun bundan dönerek eski hükümde ısrar edemeyeceği, hakim değişikliği olsa dahi bozmaya uymaya ilişkin ara kararından dönülemeyeceği ve direnme kararı verilemeyeceği- El atma tarihi 1983 yılından sonra olan taşınmazlara ilişkin açılan tazminat davalarında nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Taşınmaza verilen zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları ''09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği'' gerekçesiyle ve Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş, böylece 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği şeklinde düzenleme getirilmiş olduğundan dava konusu 129 ve 130 parsel sayılı taşınmazlara el atma tarihi 1983 yılından sonra olup, el atma tarihi dikkate alındığında nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İcra takibinin -6552 s. Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde- 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediye'den borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesi’nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceği- İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen fıkranın uygulanamayacağI-