İhalenin feshi davalarında davayı kabulün sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerektiği-
Uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup kabulün HMK’nın 308. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucuna muvafakat etmesi olduğu- Davayı kabulün HMK'nın 310. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabilecek olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Kooperatif genel kurul kararının iptaline ilişkin davada yönetim kurulunun kabul yetkisi olmadığı- Yönetim kurulunun kabul beyanının genel kurul tarafından alınmış bir karara dayanması gerekeceği-
İhalenin feshi istemi, HMK'nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
İhalenin feshi davasında davayı kabulün hukuki sonuç doğurabilmesi için borçlu tarafından yapılan şikayette, hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerektiği-
Davalı tarafın ön inceleme duruşmasında “ödeme kabiliyetine ulaşınca takibe konu borcu ödeyeceğim” şeklinde soyut bir beyanda bulunmasının “davanın kabulü” anlamına gelmediği- Mahkemece ön inceleme duruşmasında davalının beyanını “kabul” olarak nitelendirerek davanın reddine karar verilmiş olup vekalet ücreti yönünden davalı aleyhine yarım vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin tamamına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Asıl davanın sözleşmenin feshi, birleşen davanın ise yüklenici tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu, bu davaların sonucu temyiz eden üçüncü kişilerin haklarını etkileyeceğinden müdahale taleplerinin kabul edilmesi gerektiği-
"Dava konusu taşınmazları bedelsiz devraldığını, sonradan mal kaçırma amacıyla devir edildiğini öğrendiğini" beyan eden davalı üçüncü kişinin kabul beyanı doğrultusunda, "taşınmazların muvazaalı devredildiğinin" sabit olduğu gerekçesiyle "muvazaa nedeniyle iptal davasının kabulüne dava konusu taşınmazların davalı üçüncü kişi adına olan tapu kayıtların iptali ile davacı ve davalı eşi adına 1/2 oranında tesciline" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kabulün, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı, davayı kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlığın sona ereceği-