Dosya kapsamından; davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında öğrenim gören öğrenci sayısının %3 ü oranında ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle talep edilen kısmın kabul edildiğinin anlaşıldığı, şu durumda; söz konusu kabul beyanı dikkate alınarak ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğüne ilişkin ........ TL'lik talep yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu esas alınarak daha az miktarda alacağa hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklı vekilinin duruşmada, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiğinin görüldüğü, alacaklı vekilinin bu beyanı davayı kabul anlamında olup, HMK'nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava da olmadığına göre ve ayrıca mahkemece aldırılan bilirkişi raporu da dikkate alındığında, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Anlaşmanın diğer tarafı olan eşin hüküm kesinleşinceye kadar anlaşma iradesinden dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığından, anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra hükmün temyiz edilmesi halinde, taraflara iddia ve savunmalarını bildirmesi ve delillerini sunması için imkân verilerek davaya "çekişmeli boşanma" olarak davaya devam edilmesi gerektiği-
İhalenin feshi istemi HMK'nin 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün hukuki sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette, hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan ve davalı ile davacı vekili tarafından imzalanan protokolde; "işbu dava sonucunda verilen karardan kaynaklanan borcun tüm fer'îleri ile işbu davaya konu sözleşme nedeniyle davalının davacıya toplam ....TL ödeme yapacağının" kararlaştırıldığı, "ayrıca ödemenin yapılması durumunda davacının davalıdan işbu dava ve davaya konu sözleşme gereğince hiçbir talepte bulunmayacağının" belirtildiği, yine "ödeme yapıldığında davalının tüm sonuçları ile ibra edileceği" hususunun kararlaştırıldığının anlaşıldığı, söz konusu protokol gereğince davalı tarafından ciro edilerek davacıya verilen toplam ....TL bedelli çeklerin davacı tarafından tahsil edildiğinin de taraf beyanları ile sabit olduğu, hâl böyle olunca yerel mahkemece, temyiz aşamasında davacı tarafça dosyaya sunulan protokolün, tarafların karardan sonra eldeki davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak aralarında anlaşmaya vardıkları ve bu nedenle söz konusu protokolün davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- "Taraflar arasında karar tarihinden sonra imzalanan protokolün mahkeme kararının infazına yönelik bir anlaşma niteliğinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
3. kişi tarafından, haciz müzekkeresine dayanak yapılan icra memuru kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine hükmedildiği, davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erdiği-
Mahkemece, 6100 Sayılı HMK'nın 118. ve devamı maddelerince yazılı yargılama usulüne uyulmaksızın, davalıya tebligat çıkarılmadan ve ön inceleme duruşması yapılmaksızın karar verilmesi ve davalı vekilinin kabulüne göre de HMK'nın 309/4. maddesi hükmü gereğince kabulün, kayıtsız ve şartsız olması gerektiğinden, davalı vekilinin usulüne uygun olmayan şartlı kabulüne dayanılarak davanın HMK'nın 308. maddesi uyarınca kabulünün doğru olmadığı-
İhalenin feshi istemi HMK'nin 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün hukuki sonuç doğurması için borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
Hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan gabine dayalı tapu iptali ve tescil davası kamu düzeni ile ilgili olmadığından ve davada taraf olmayan kişilerin haklarını etkilemeye yönelik bir istek de bulunmadığından, davalının davayı kabul etmesi halinde, mahkemenin kendiliğinden hak düşürücü süreyi gözeterek davanın reddine karar veremeyeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor