Kabulün; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu- Kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı- İhalenin feshi istemine ilişkin davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava (şikâyet) olmadığı; bu nedenle ihalenin feshi isteminde davayı (şikâyeti) kabulün mümkün olduğu ve kabulün hukuki sonuç doğurması için borçlular tarafından yapılan şikâyette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı (şikâyeti) kabul etmesi gerektiği-
Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Hak düşürücü geçtikten sonra açılan davada, davalının kabul beyanına değer verilmesi gerektiği, bu durumda davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesinin hatalı olduğu-
Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemi- Davalının davayı kabul beyanı bulunduğu, davalı vekili davanın ispatlanamadığından reddi gerektiğini beyan etmişse de davanın niteliğine göre kabul beyanının sonuç doğurduğu, kabul beyanına yönelik iptali gerektirir bir iddianın da bulunmadığı, bu hali ile kabul beyanı nedeniyle davanın kabulü gerektiği, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce kabul beyanında bulunulduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacı adına miras hissesi oranında tapuya tesciline karar verildiği-
Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edildiği- Feragatin, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı- Davacı (temlik alan) vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan asıl dosya yönünden ve birleşen dosya yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verileceği-
Davalı alacaklının ............. Ağır Ceza Mahkemesinin .............. E. sayılı dosyasında, verdiği ifadesinde, muteriz borçluyu tanımadığını, takip dayanağı bonoyla hiçbir bağlantısının olmadığını, ............ isimli üçüncü kişiye borcu olduğunu ve üçüncü kişi tarafından takibe konu bononun kendisine getirildiğini, borcunun silinmesi karşılığında senedin kendisi adına icraya konulmasının söylendiğini, teklifi kabul ettiğini beyan ettiğinin görüldüğü, davalı alacaklı, bu beyanları ile dayanak senetten kaynaklı alacağının bulunmadığını ikrar etmiş olup bu durumda senedi takibe koymakta ağır kusurunun bulunduğunun kabulü gerektiğinden, davalı alacaklının İİK'nın 170/4. maddesi uyarınca tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekeceği-
Kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olsa da, davanın kabulü halinde, mahkemece davayı kabul beyanına üstünlük tanımak suretiyle işlem yapılması gerektiği-
Dava hak düşürücü süreden sonra açılsa da, davalının davayı kabul beyanında bulunması halinde bu beyana değer verilmesi gerektiği-
Dava hak düşürücü süreden sonra açılsa da, davalının davayı kabul beyanında bulunması halinde bu beyana değer verilmesi gerektiği-
Davayı kabul etme yetkisinin ancak kendisine karşı dava açılmış olan kişiye yani davalıya ait olduğu- Dava ehliyeti olmayan davalıya karşı veya onun tarafından yapılan usul işlemlerinin geçersiz olduğu, ancak kanuni temsilcinin davalıya karşı veya onun tarafından yapılan işlemlere icazet verebileceği, davaya kabul beyanının aynı zamanda vesayet makamının iznini gerektireceği- İlk derece mahkemesi kararının, bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi istemi, HMK'nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği- Yerel mahkemece verilen ihalenin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istemin reddine dair kararın borçlu tarafından istinaf edilmesinden sonra, aynı zamanda ihale alıcısı olan alacaklının, vekili aracılığı ile, mahkemeye sunduğu, e-imzalı dilekçe ile “şikâyeti kabul beyanımız gereği ihalenin feshine karar verilmesini” talep ederek kabul beyanında bulunduğunun görüldüğü, o halde, bölge adliye mahkemesince alacaklı-ihale alıcısı vekilinin vekaletnamesinde davayı kabul yetkisi bulunup bulunmadığı da incelenmek suretiyle ............. tarihli kabul beyanı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor