Taraflar anlaşmalı boşanma ile boşanmış iseler de o davada davacının çocuklar için iştirak nafakası istememesinin, çocukların hakkı olup onların eğitim ve öğretimini sağlayacak yardımın bilahare dava etmesine engel olmadığı-
Hükmedilen manevi tazminata, ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faiz yürütülebileceği–
Davacının, çocukları için yaptığı bakım ve yetiştirme giderlerini -bunlar, ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğini taşıdığından -dava açarak talep edemeyeceği–
Hiçbir malvarlığı bulunmayan asker olan davalının, terhis tarihine kadar nafaka ile sorumlu tutulamayacağı–
Nafaka miktarının, nafaka yükümlüsünün fiilen kazandığı paraya göre değil, tahmin edilebilir (kazanabileceği) gelire göre saptanması gerekeceği–
Dört yaşındaki çocuğun annesinin yabancı uyruklu ve gayrimüslim olmasının, velayetin anneye verilmesine engel teşkil etmeyeceği–
Yaşam biçimi ile çocuğa iyi bir örnek olamayacak olan anne/baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişki süresinin kısıtlı tutulmasının uygun olacağı–
Kendisine velayet hakkı verilmiş olan tarafın, çocuğa velayeten değil, kendi adına iştirak nafakası isteyebileceği–
Birden fazla çocuk için nafaka talep edilmiş olması halinde, her birisi için istenen miktarın ayrı ayrı belirtilmesi gerekeceği–
Eskiden beri bir arada yaşayan ve birbirinden ayrılmaları psikolojik yönden olumsuz etki yapabilecek çocukların, velayetinin birinin anneye birinin babaya verilemeyeceği–