TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - III. Tazminat > Madde 51 - 1. Belirlenmesi
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine bozma kararı sonrasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesi gereğince bölge adliye mahkemesince bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verilmesi için duruşma açılması gerektiği-
Kadının, başka bir kişiyle duygusal ilişki içinde olduğu sabit ise ve erkeğin akrabasının, kadına karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemine erkeğin sessiz kaldığı görülüyorsa kadının daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- Erkek, her ne kadar akrabasının kadına karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemine sessiz kalmış, bu durumda kadını savunmamışsa da kadının başka kimse ile duygusal ilişki içerisinde olmasının erkeğin haklarına saldırı olduğu-
Davacı kadına yüklenen “eşi ile tartıştıkları esnada komşular tarafından duyulacak şekilde yüksek sesle bağırdığı ve evdeki eşyaları kırıp döktüğü” şeklindeki vakıaya erkek tarafından dilekçeler aşamasında usulüne uygun bir şekilde dayanılmadığı,bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği- Davalı erkeğin annesinin, taraflarla birlikte yaşadığı ve erkeğin kendi annesine karşı eşini savunmadığı, yalnız bıraktığı, sık sık yurt dışına giderek eşini uzun süreli olarak yalnız bıraktığı, nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere başka bir kadınla ilişkisinden çocuğu olduğu durumda erkeğin boşanmaya sebep olaylarda tam kusurlu olduğu-
Davacı kadının, tazminat isteklerinde faiz talebi bulunduğu halde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usule ve yasaya aykırı olduğu-