Tazminat davası-
Davacının davalı motorlu taşıyıcılar kooperatifinin ortağı olduğunun tespiti ve ortaklık haklarının kullandırılmaması nedeniyle mahrum kalınan kazancın tazmini istemlerine-
Şikayet üzerine ödeme emrinin, usulsüz tebliğ edildiğinin tespit edildiği, bu nedenle icra dosyasında yapılan tüm işlemlerin geçersiz sayılmasına karar verildiği böylelikle haksız olarak haczedilen ve muhafaza altına alınan ayakkabıların yedieminde kaldığı, davacının ayakkabılarının haksız bir şekilde haczedilip muhafaza altına alınarak yediemine teslim edildiği ve icra mahkemesince, yapılan haciz ve muhafaza işlemlerinin geçersiz sayılmasına karar verildiği göz önüne alındığında, hukuka aykırı olarak haczedilen malları teslim alması için davacının yediemin ücreti ödemesi beklenemeyeceğinden, yediemin ücretini ödeyerek ayakkabıları teslim alma yükümlülüğünün malları hukuka aykırı haczettiren davalıya ait olduğu-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan, fiziksel şiddet olayından sonra taraflar barışıp evlilik birliğine devam ettiğinden; bu olayın, şiddeti uygulayan tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği- Kusur belirlemesinden sonra daha ağır kusurlu olan eş yararına yoksulluk nafakası hükmedilemeyeceği- Kusurlu davranışlar, tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Kurum zararı sebebiyle alacak istemine ilişkin davada; sigorta prim bedeli ve tahakkuk ettirilen para cezasının ilgili kurumlara ödenmesinden itibaren başlayacak faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, faiz miktarının, asıl alacak konusu miktarlar üzerine eklenmeksizin talepte bulunulduğu, bu halde; mahkemece ödeme tarihi ile dava tarihi arasında işlemiş faizin hesaplanarak müddeabih yapılan miktarın üzerine eklenmek suretiyle hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı- Davalılar aleyhine sigorta prim aslı ve işsizlik sigorta primine hükmedilmesi ve davalıların sorumluluğu kapsamında; hakkaniyet indirimi tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı ve kararın bu sebeple bozulması gerektiği-
Kurum zararı sebebiyle alacak istemine ilişkin davada; davalılar bakımından kurumun zararından sorumlulukları olduğu ve fakat gereken dikkat ve özen yükümlülüğünün ihmal edilmiş olmasının indirim sebebi olarak değerlendirilmesi gerekliliği vurgulanmasına karşın bu hususta mahkemece bir değerlendirme yapılmadığı, bu halde; adı geçen davalılar bakımından, TBK’nun 51. maddesi gereği uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi de yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davalılar hakkında davanın kısmen reddine dair hüküm kurulmuş olmasına ve davalıların kendilerini vekille temsil ettirmelerine karşın adı geçen davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ndeki ilgili maddeler dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma gereğinin kısmen yapılmadığı; olayın gelişimi, tarafların durumu gözetildiğinde, hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim miktarının az olduğu anlaşıldığından, daha üst düzeyde hakkaniyet indirimi yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile tazminat istemi- Ek rapor tarihi itibari ile tazminata esas alınan verilerde kök rapordan farklı hiç bir değişiklik (gelir, ödeme vs.) olmadığından, ek raporda bilirkişi tarafından sadece davalının itirazlarının giderilmesi gerekirken itiraz edenin sıfatı da gözetilmeksizin itiraz eden aleyhine olacak şekilde yeni/güncel verilerin kullanılarak daha yüksek tazminat miktarının hesaplanmasının hatalı olduğu- Mahkemece kazanılmış haklar ihlal edilerek davalı aleyhine olacak şekilde karar tarihine yakın güncel asgari ücretlerin uygulandığı ek raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu- Yarar ve zararın denkleştirilmesi, gerçek zararın belirlenmesi ve sebepsiz zenginleşmenin önlenmesi amacı ile davacıya yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemi- 6111 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılan davada, bu yasa değerlendirilmeden, hükme esas alınan ve konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişi raporunda davacı tarafından faturalandırılan belgeli tedavi giderlerinin 6111 Sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığı, yapılan fizik tedavinin davacının doktorunca önerilip önerilmediği, bu fizik tedavilerin iyileşme kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacının fizik tedavi sonucunda faturalı harcama yaptığı, ameliyat izlerinin lazer yöntemi ile giderilmesi için faturalı müdahalede bulunulduğu anlaşılmasına göre, davacının yaralanmasına göre fizik tedavi ve lazer tedavisini önerilip önerilmediği, hüküm altına alınan tedavi giderlerinden 6111 sayılı Yasaya göre davalıların sorumlu olup olmadığının açıklanan maddi ve hukuksal olgular yönünde konusunda uzman bilirkişice değerlendirme yapılarak, karar verilmesi gerektiği-
Zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişiye ödenen destekten yoksun kalma tazminatının sürücünün alkollü olması nedeniyle itirazın iptali yoluyla rücuen tahsili istemi- Olayın "tek başına" alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağı- Bilirkişi heyet raporunda; "çift taraflı kazada sigortalı araç sürücüsü desteğin kazada %100 kusurlu olduğu ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği" tespit edilmekle, mahkemece, davacı şirketin davalılara yapılan ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre aktüer bilirkişiden hesap raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-