Gaiplik kararı verilmesi istemli davada görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Davacı Hazine'nin, gaiplik isteği yanında, son mirasçı sıfatıyla taşınmazın tapu kaydının iptali yanında Hazine adına tescil isteğinde de bulunduğu, bu tür bir isteğin TMK'nun 588. maddesi kapsamında olduğu-
5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinden kaynaklanan, gaiplik isteği yanında tapu iptali-tescil isteğini de içeren davanın taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
TMK'nın 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu gözetildiğinde, olayda HMK'nın 382 ve 383. maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı, bu hali ile HMK'nın 2. maddesi kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Hazine tarafından hasımsız açılan gaiplik ve tescil isteklerine ilişkin davada; husumetin kayyıma yöneltilmediği, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı, bu nedenle davanın reddi gerekeceği-
Müdahale isteyen Vakıflar İdaresi vekiline Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Harçlar Kanunu hükümleri gözönünde tutularak (1/4) peşin harcı tamamlanması için kesin süre verilmesi, kesin süreye uyulmaması halinde gerekli karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nın 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına yönelik olduğundan görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
TMK'nın 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu, bu davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen Türk Medeni Kanunundaki ilgili hükümleri ile 3561 sayılı yasa hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması isteğini içeren bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu-
Kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen Türk Medeni Kanunu'ndaki ilgili hükümleri ile 3561 sayılı yasa hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması isteğini içeren bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu-