Avukatlık sözleşmesinin hükmün kesinleşmesi ile sona erdiğinden açıkça sonlandırılmadığı veya diğer sona erme nedenleri bulunmadığı takdirde, vekalet ilişkisi halen devam ediyor olacağından, eğer ki, kesinleşme sürecinden sonraki işlemler için de aynı avukatın işe devam etmesi isteniyorsa, ayrı bir avukatlık sözleşmesi yapılması gerekip, hükümlü ile arasında uyarlama davasında kendisini temsil etmesi yönünde avukatlık sözleşmesi bulunduğuna dair bilgi veya belge mevcut olmadığı halde, sırf kesinleşen davada hükümlünün savunmanlığını yaptığı ve aralarında henüz geçerliliği sona ermemiş vekalet ilişkisi vardır gerekçesiyle avukata yapılmış olan tebligatın, uyarlama davası açısından geçersiz sayılacağı-
Taraflar arasında düzenlenen avukatlık sözleşmesinin içeriğine göre takip edilen davalar hakkında kabulüne karar verilen kısım üzerinden %25 oranında avukatlık ücreti hesaplayarak takip yapması halinde, avukatlık ücret sözleşmesi başarıya göre değişmek koşuluna bağlanmadığı gibi, “hasılı davaya iştirak” niteliği taşıdığı için geçersiz olacağı-
Takip masraflarından olan icra vekalet ücretinin de masaya kaydının istenebileceği–
Dava olunan tutarın % 15`i oranındaki paranın avukat ücreti olarak ödeneceği dava olunan şeyin belli bir yüzdesinin başarıya göre değişmeden ücret olarak belirlendiğinde ve hasılı davaya iştirak niteliğinin mevcudiyetinde duraksamanın bulunmadığı, diğer anlatımla ücret sözleşmesinin bu hükmünün Avukatlık Kanunu`nun 164/2. fıkrasında aranan başarıya göre değişmek koşulunu kapsamadığı gibi, davanın kaybedilmesi halinde verilecek ücret miktarını da belirlememiş olduğunun açıklık kazandığı, bu nedenle davada dayanılan ücret sözleşmesine geçerlilik tanınmasının mümkün olmadığı-
Avukatın dava ve takiplere hangi tarihte katıldığına bakılmaksızın dava ve takip tarihlerinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, avukatın hesaplanan ücret alacağı dava ve takip hangi aşamada olursa olsun haksız azlin tebliği ile muaccel hale geldiği,müvekkilin vekiline ödeme borcuda hasım taraftan tahsil edilmeden doğmadığı, M.K.`un 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının ihlaline izin verilmemeli, gerektiğinde müvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil etmiş kabul edilmeli, aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiği-