Tebliğ evrakıyla ilgili kime haber bırakıldığı hususlarının tebligatta yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Menfi tespit davasında kararın kesinleşme tarihine kadar davalı ................Ltd. Şti. yönünden zamanaşımının işlemeyeceği gözetildiğinde takip dayanağı senet yönünden 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, takip dayanağı bonoda lehdar durumunda olan...............Ltd. Şti. hakkında davacının borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararın yetkili hamil olan ve senedi ciro ile eline geçiren takip alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği, bu alacaklı yönünden senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmayacağı, borçlu tarafından borca itirazına ilişkin İİK'nın 169. maddesinde sayılan nitelikte belge de sunulmadığı, davacının zamanaşımı itirazı, borca itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı-
Dosyada zamanaşımını kesen son işlem tarihinden itibaren dava tarihine kadar üç yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden, bonoya dayalı takipte üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği- Takip açıldıktan sonra, banka tarafından alacağın varlık şirketine devredilmesiyle zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunun kabul edilemeyeceği-
TTK.'nun 750. maddesinde ise zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, bu sebeplerden birinin de alacaklı tarafından yapılan icra takip talepleri olduğu, haciz talebi de bir icra takip talebi olduğundan haciz talebinde bulunulması ile zamanaşımının kesileceği-
İstinaf ve temyiz yoluna başvurunun satıştan başka icrai işlemleri durdurmayacağı, meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin karara karşı borçlu kanun yoluna başvurmuş olup "borçlunun başka malvarlığı olmadığı" gerekçesi ile "zamanaşımının kesildiğinin kabul edilemeyeceği", borçlunun işe girme ya da miras yoluyla mal edinebilme ihtimalinin mevcut olduğu gözetilerek icra takibini ilerletmeye yönelik başka taleplerde bulunabileceği dikkate alınmak suretiyle, İİK. m 71/son; 33/a uyarınca, bonoya dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğradığına yönelik başvurunun esasının incelenmesi gerektiği-
Takip dayanağı bononun, icra takibine konu edilmesinden sonra takipsiz bırakılması ve borçlunun İİK. 71/II ve 33/a-II uyarınca "zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı almasından ve bu kararın kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden itibaren 7 gün içinde -TBK. m.82'deki zamanaşımı süresi geçmeden- "sebepsiz zenginleşme davası" (TBK. m.77 vd.) ve "temel ilişkiye dayalı alacak davası" açabileceği- NOT: Alacaklının "icranın geri bırakılması kararının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde" açması gereken davanın "zamanaşımının vâki olmadığını ispat konusunda olacağı" İİK. m.33/a-II'de açıkça belirtilmiş olduğu halde, yüksek mahkeme bu kararında, alacaklının "temel ilişkiye dayalı alacak davası" olabileceğini belirtmiştir. Bu konuda ayrıca bknz: Antalya BAM 11 HD. 09.03.2020 T. E: 1350, K: 440; İzmir BAM 12. HD. 22.03.2022 T. E: 2198, K: 799; Yargıtay 12. HD. 20.06.2011 T. E: 14157, K: 12445; HGK. 15.03.2006 T. E: 12-61, K: 59; Yargıtay 12. HD. 08.02.2005 T. E: 25108, K: 2083 (www.e-uyar.com)
Zamanaşımı itirazının, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olduğu, takibin genel haciz yoluyla yapılmış olmasının bono için yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanmayacağı sonucunu doğurmayacağı, somut olayda, takip dayanağı bonoların 15/08/2011 – 30/07/2011- 01/08/2011 -30/08/2011 vade tarihli, olduğu, 06.03.2015 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu tarafından itiraz dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, bononun tanzim tarihi itibari ile yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesi gereğince takip tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazı İİK'nun 63. maddesi kapsamında değerlendirilerek alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı bononun, icra takibine konu edilmesinden sonra takipsiz bırakılması ve borçlunun İİK. 71/II ve 33/a-II uyarınca "zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı almasından ve bu kararın kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden itibaren 7 gün içinde -TBK. m.82'deki zamanaşımı süresi geçmeden- "sebepsiz zenginleşme davası" (TBK. m.77 vd.) ve "temel ilişkiye dayalı alacak davası" açabileceği- NOT: Alacaklının "icranın geri bırakılması kararının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde" açması gereken davanın "zamanaşımının vâki olmadığını ispat konusunda olacağı" İİK. m.33/a-II'de açıkça belirtilmiş olduğu halde, yüksek mahkeme bu kararında, alacaklının "temel ilişkiye dayalı alacak davası" olabileceğini belirtmiştir. Bu konuda ayrıca bknz: Yargıtay 11. HD. 09.06.2021 T. E: 5867, K: 4925; İzmir BAM 12. HD. 22.03.2022 T. E: 2198, K: 799; Yargıtay 12. HD. 20.06.2011 T. E: 14157, K: 12445; HGK. 15.03.2006 T. E: 12-61, K: 59; Yargıtay 12. HD. 08.02.2005 T. E: 25108, K: 2083 (www.e-uyar.com)
Çalışma olgusu ortada olan, ücret alacağı ve kıdem tazminatı talep eden davacının alacaklarının ödendiğinin ispat külfetinin işverene ait olduğu- Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olduğundan, ihtiyadi tedbir mahiyetindeki ihtiyadi haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının TTK.'nin 750'inci maddesi anlamında zamanaşımını kesen niteliğinin bulunduğu-
Vade tarihlerinden itibaren üç yıllık süre geçtikten sonra takibe geçilen bonolar yönünden zamanaşımının oluştuğu ve bu bonolar yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-