Mahkemenin dosyada mevcut tüm delilleri değerlendirmeden, davalı tanıklarını dinlemeden ve vazgeçme gerekçesini açıklamadan karar vermesinin hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlali olduğu-
Davalının 11 kişilik tanık listesi verdiği 25.11.2014 havale tarihli dilekçesinde ismini belirttiği bu tanıklar içinden 5 kişinin dinlenmesini talep ettiği belirtilen 5 tanıktan 2 tanesinin diğer tanıklardan da 1 tanesinin dinlendiği, 12.02.2015 tarihli duruşmada kalan tanıklarının dinlenmesini de talep ettiği ancak mahkemece kalan tanıkların dinlenmediğinin anlaşıldığı, HMK.'nun 241. maddesi koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak dinlenmeyen diğer tanıkların da beyanı tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı yanın iddiasını kanıtlama hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde tanıklarının bir kısmının dinlenilmeden, eksik incelemeyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerektiği-
Miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceği, 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanmasının mümkün olamadığı, davacının delil listesinde tanık deliline dayanmasına ve liste halinde isim ve adreslerini bildirmesine rağmen, davacı tanıklarının haklarında vazgeçme olmadığı halde, mahkemece de herhangi bir gerekçe gösterilmeden dinlenilmediği, ayrıca, mahkemece, tanıkların keşif mahallinde hazır edilmesi yönünde verilen kararın usûle uygun olmadığı-
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu- Mahkemece, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, davacının iddiasını ispat için gösterdiği tanığın dinlenmediği- Tanıkların, HMK. mad. 241'de belirtilen koşulların gerçekleşmiş olması durumu hariç olmak üzere açıkça vazgeçme olmadıkça dinlenmek zorunda olduğu- Mahkemece dinlenen tanık beyanları yeterli görülerek HMK. mad. 241 gereğince dinlenilmemesi hususunda alınmış bir karar da bulunmadığından, davacı kadının gösterdiği tanığın HMK. mad. 240 ve devamı maddeleri uyarınca dinlenerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Dava, HMK. henüz yürürlüğe girmeden önce açılmışsa da, HMK. döneminde ve HMK. mad. 241 gereğince davalının bir kısım tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçilmiş olduğundan, yani ortada henüz tamamlanmamış bir işlem olduğundan, HMK. hükümlerinin uygulanması gerektiği- Tarafların dinlenen tanıklarının beyanı ile iddia ve savunma kapsamında ispat edilmek istenen hususlarda mahkemece karar vermek için yeterli kanaate ulaşılması nedeniyle mahkemenin davalının gösterilen tanıklarından bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği gerekçesi ile "geri kalanların dinlenilmemesi"ne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığı-
Davacı yanın 8 adet tanık ismi bildirerek, tanık deliline dayandığı ve bu isimlerin dinlenmesinden vazgeçmediği, dolayısıyla dinlenmeyen ve dinlenilmelerinden de vazgeçilmeyen tanıkların usulünce çağrılıp mahkemesince dinlenmesi gerektiği-
Davalı tarafa verilen kesin mehilde yapılması gereken usulü işlemler gösterilmediğinden kesin mehil usulüne uygun bir mehil olmadığından sonuç doğurmayacağı; davalının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği tanıkları Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 240 ve devamı maddeleri gereğince dinlenerek delillerin hep birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-