Kadın vekilinin karşı tarafın dinlenilmeyen tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçmesine muvafakatinin olmadığını beyan ettiği dosyada erkeğin dinlenilmeyen tanıklarının dinlenilerek, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalının usulüne uygun olarak tanık deliline dayandığı, süresinde ibraz ettiği delil listesinde tanık olarak bildirilen ismin dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmediği halde, mahkemece gerekçesiz olarak anılan tanık dinlenmeden, hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde sonuca gidilemeyeceği-
Üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası- Mahkemece tensip tutanağı ile taraflara delillerini bildirmesi için süre verilmesine karar verilmesine ve taraflar tanık deliline dayanmasına rağmen, tanık isim ve adreslerini bildirmesi ve bildirilen tanıkların HMK 234 vd. uyarınca dinlenilmesi gerekirken, davalı tarafın tanık dinletme talebi herhangi bir gerekçe belirtmeden reddedilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu- Usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek ön inceleme duruşması ve ön incelemeye ilişkin uyuşmazlık tespiti yapılmadan, deliller toplanmaksızın ayrıca dinletilmek istenen tanıklar dinlenmeksizin karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Henüz tanıklar dinlenilmeden ve ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinilmeden mahkemece tarafların tanık dinletme hakkının iki ile sınırlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ve bu hakkın alt unsurları olan “iddia ve savunma hakkı” ile “açıklama ve ispat hakkı”nın ihlâli niteliğinde olup, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmadığı-
Beş tanığının isim ve adresini bildirerek dinlenmelerini talep eden davalı kadının iki tanığı dinlendikten sonra mahkemenin "aynı konularda dinletilmek istendiğinden kalan tanıklardan birinin daha dinlenmesi için işlem yapılması" şeklindeki ara karı ile davalının üç tanığını dinlenilmiş, davalının bildirdiği diğer iki tanığının dinlenilmesinden vazgeçilmiş saydığı davada davalı tarafın yargılama sırasında bu tanıklarının dinlenmesinden açıkça vazgeçmemiş ve HMK 241. maddesinin şartları da oluşmadığı göz önüne alındığında dinlenmeyen tanıkların usulüne uygun olarak dinlenilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yolu açık olduğundan, ilk derece mahkemesince verilen sözleşmelerin feshine onay verilmesi talebinin reddine ilişkin ara karar, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz talebinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilmiş geçici hukuki koruma tedbirlerine ilişkin bir karar olmadığı, sözleşmenin feshine onay verildikten sonra konkordato davası reddedilse bile sözleşmeler yeniden eski haline dönmeyeceğinden ve hiç fesih olmamış gibi kabul edilemeyeceğinden ortada geçici hukuki koruma tedbiri bulunmadığı-
Gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenilen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenmemesine karar verilebileceği- Davalının dinlenmeyen tanıklarının tanıklık yapacakları vakıaların sınırlandırılmadığı göz önüne alındığında, ispat edilmek istenen hususların dinlenen diğer tanıklar ile yeter derecede aydınlanmış olduğundan bahsedilemeyeceği- Duruşmada davacının iki tanığı dinlendikten sonra, davalının öncelikle dinlenmesini istediği tanıklardan ....'ya davetiye çıkarılmasına rağmen dinlenmediği gibi beyanının alınmasından vazgeçildiği de belirtilmemiş olup, dinlenen tanıkların beyanları doğrultusunda karar da verilmediğinden, hukuki dinlenilme hakkının (HMK. mad. 27) bir gereği olarak davalının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği tanıklarının dinlenilmesi gerektiği-
Davalı-karşı davacı erkeğin müşterek çocuğunda tanık olarak dinlenilmesini talep etmesine rağmen mahkemenin, dinlenilecek tanık sayısını beşer kişi sınırlı tutması ve tüm tanıkların dinlendiğini ifade ederek, müşterek çocuğun tanık olarak dinlenilmesini reddetmesinin adli yargılama ilkesini başlı başına ihlal ettiği-
HMK m. 241 gereği gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenilen husus hakkında yeteri derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenmemesine karar verilebilir ancak geri kalan tanıkların dinlenmemesine karar verilebilmesi için, dinlenen tanıklarla istenen hususun yeterince aydınlatılmış olması gerekmekte, aksi taktirde bu hükme dayanılarak mahkemenin tanığı dinlemekten kaçınamayacağı-
Mahkemece bildirilen bu vakıalardan yalnızca ''davacının davalı eşini ortak konuta almadığı'' vakıası davacı erkeğin kusurunun belirlenmesinde dikkate alınmış, kadının af savunması ile dayandığı diğer vakıalar yönünden bir değerlendirme yapılmadığı, davalı kadının cevap dilekçesinde yer alan af savunması ile diğer vakıaların ispatı bakımından dinlenilmesinden açıkça vazgeçmediği tanıkları yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 241. maddesi koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceği-