Alacaklı yabancı şirketin icra takibi için öngörülen yabancılık teminatının fahiş olduğunu ileri sürülerek teminat oranının indirilmesi için yaptığı şikayet üzerine, teminatın belirlenmesinde icra takibi nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararların da dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece, yalnızca yargılama giderleri nazara alınarak teminat miktarının belirlenmesinin doğru olmadığı; şikayet konusu işlemde borçlulara atfı kabil bir kusur bulunmadığı halde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Türkiye'de icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu- Teminatın belirlenmesinde icra takibi nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararların da dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece yalnızca yargılama giderleri nazara alınarak teminat miktarının belirlenmesinin hatalı olduğu- Şikayet konusu işlemde, borçlulara atfı kabil bir kusur bulunmadığı halde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğünce alacaklıya ilk olarak MÖHUK. mad. 48 gereğince yabancılık unsuru sebebiyle alacaklının teminat yatırması gerektiği belirtilerek takip miktarının % 20'si olan tutarın icra müdürlüğü dosyasına yatırılmasına ilişkin muhtıra tebliğ edildiği, bu muhtıraya alacaklıca verilen cevabi yazı ile, belirtilen teminatın ticaret mahkemesi dosyasında yatırıldığından bahisle itiraz edildiği, ancak icra müdürlüğünce alacaklıya bu kez tekrar muhtıra gönderilerek, alacaklının itirazında bildirilen mahkeme dosyasının taraflarının takip dosyasının tarafları ile ilgisi bulunmadığından mahkeme dosyasında yatırılan teminatın takip dosyasına teminat oluşturmayacağı gerekçesiyle teminatın bir hafta içerisinde icra dosyasına yatırılmasının istendiği, ancak söz konusu muhtırada, teminatın verilen sürede yatırılmamasının sonuçlarının ihtar edilmediği görüldüğünden, mahkemece hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararın onanması gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali davasında, ifa imkansızlığının nedeni olan korunması gerekli kültür varlığı niteliğindeki eserden kaynaklanan kısıtlamanın sözleşme tarihinden önce de mevcut olup, düzenlenen sözleşmedeki ölçü, nitelik ve vasıflardaki bir binanın yapılamayacağının taraflarca ve özellikle basiretli bir tacir olduğu kabul edilmesi gereken yüklenici tarafından sözleşme öncesinde öngörülmesi gerektiğinden sonradan meydana gelen objektif ifa imkansızlığı değil, başlangıçtaki hukuki imkansızlığın söz konusu olduğu-
İcra takibinde bulunan yabancı ve gerçek ve tüzel kişiler mahkeme veya icra Müdürlüğünce belirlenecek olan teminatı yatırmak zorunda olduğu- Yabancı devleti karşılıklılık uygulamasının bulunması veya bu konuda uluslararası sözleşme bulunması halinde teminat yatırmada muafiyet oluşacağı-
İcra takibinde bulunan yabancı ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu- Yabancı alacaklının Türkiye'de icra takibi yapabilmesi için teminat gösterme yükümlülüğünün istisnasının MÖHUK'un 48/2. maddesinde belirtildiği üzere, alacaklının tabiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunması olduğu-
Yabancıların Türk Mahkemelerinde Türk Vatandaşlarına karşı açtıkları davaların görülebilmesi için kural olarak yargılama giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak kadar bir teminat göstermeleri zorunlu ise de, Türkiye'de taşınmaz malları bulunduğu anlaşılan ve mensup oldukları devlet ile Türkiye arasında teminattan muafiyet hakkında sözleşme bulunan Alman vatandaşı olan davacıların dava açarken teminat göstermekten muaf olduklarının gözetilmesi gerektiği-
Somut olayda yabancılık unsuru yer aldığından, mahkemece, alacaklının teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda hükme dayanak oluşturacak nitelikte herhangi bir araştırma yapılmadığı, takip alacaklısı şikayetçinin teminattan muaf olup olmadığının Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
Çekişme konusu taşınmazların tapu kayıt maliki ile davacı mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin davada, davacının mirasbırakanının, nüfusa kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise anne, baba ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus kayıtları getirtilmesi, nüfus müdürlüğünden, kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının sorulması, davacının T.C Vatandaşı olup olmadığı değilse MÖHUK 48.madde uyarınca teminat gerekip gerekmediğinin tespiti ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtları ve kadastro tutanakları eksiksiz olarak, Tapu Müdürlüğünden temini ve araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Onay süreci tamamlanmış bulunan uluslararası andlaşmaların, iç hukukumuz bakımından yürürlüğe giriş tarihinin tespiti için Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkartılması gerektiği- Borçlu acentaya "aynı işyerinde daimi çalışan evrak memuru ..." şerhiyle tebliğ edilen, tebligatın, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin gerçekleştiğinden usulsüz olduğu-