Bir yerin mer’a sayılabilmesi için, “mer’a tahsis belgesi”ne dayanılması veya “öncesi bilinmeyen bir zamandan (kadimden) beri o yerin mer’a olarak kullanıldığı”nın kanıtlanması gerektiği-
Mer’aya ilişkin uyuşmazlıklarda, o mer’adan yararlanmayan başka köylerden, o çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız kişilerin “bilirkişi” ve “tanık” olarak dinlenmeleri gerektiği-
Mer’a savunmasının “tahsis kaydı” gibi bir belge ile kanıtlanması-nın zorunlu olmadığı, her türlü delil ile ispat edilebileceği-
“Taşınmazın kendisine ait olduğunu ve mer’a niteliğinde bulunma- dığını” iddia eden davacının bu iddiasını MK. 6 çerçevesinde ispat etmesi gerektiği-
Mer’a iddiasının “tahsis kararı” ile, bu yoksa -çıkarı olmayan- bilir-kişi ve tanık sözleri ile kanıtlanabileceği-
Mer’aların özel mülkiyete konu olamayacakları, tapuya tescil edilemeyecekleri-
Mer’a (ve yaylak) ile ilgili uyuşmazlıklarda, kadim haklara dayanılmaması halinde, tahsis ve intifa şeklinin, tanık sözleri ile değil, yetkili makamca verilen karar ve belgelerle ispat edilebileceği-
Bir yerin uzun süre boş bırakılması nedeniyle mer’a halini almış olmasının, o yerin mer’a sayılmasını gerektirmeyeceği-