Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davasında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin hiç yaşamadığı belirlenmedikçe, davanın reddine karar verilemeyeceği- Dosya kapsamında, tanık beyanlarının alındığı, bir kısım nüfus kayıtlarının getirtildiği, zabıta araştırmasının yapıldığı, muris adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının eklendiği anlaşılmakta olup, mahkemece, davacının tüm delilleri toplanıp muris adına kayıtlı taşınmazların dayanak kayıtları da getirtilip gerektiği takdirde re'sen araştırma da yapılmak suretiyle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece kesin süre içerisinde murisin nüfusa tescilinin ve ölüm kaydının düşülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin açılan davada, murisin baba tarafından mirasçısı bulunup bulunmadığı araştırılıp murisin tüm mirasçıları tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mirasçıların miras reddetmeleri halinde terekenin tasfiye edilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarında "ölü" olduğu belirtilen kişilerin ölüm tarihlerinin nüfus kayıtlarına göre işletilmesi veya ölüm tarihinin tespiti için açılan davalar uzun bir zaman alabileceğinden davacıya ölüm tarihlerinin işletilmesi için kesin süre verilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği-
Mirasçılık belgesi vermekle yükümlü sulh hukuk mahkemelerinin murisin ölüm tarihini, ölüm tarihi itibariyle kimi veya kimleri mirasçı bıraktığını, bunlara mirastan ne oranda pay verileceğini öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlara göre belirlemesi gerekeceği-
TMK'nun 30. maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceğinin açıklandığı- Çekişmesiz yargıya tabi davalarda re'sen araştırma prensibinin egemen olduğu- Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebileceği veya ortadan kaldırılabileceği- Somut olaya gelince; mahkemece yetki belgesine istinaden mirasçılık belgesi istenen H.. K..'ın (Ü.) nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğündeki arşiv kayıtları ile geçit hakkı kurulması davasına konu taşınmazın tapu kaydı ve tespitine esas alınan kayıt ve belgelerin getirtilerek incelenmesi, gerekirse tapulama tutanağında bilirkişi olarak adı geçen kişilerin tanık olarak dinlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat edileceği nüfus kütüğünde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği-
Mirasçılık belgesi verilmesi veya iptali istemine ilişkin davalar murisin mirasçıları, mirasçıları yoksa son mirasçı sıfatıyla Hazine ya da mahkemece yetki verilmek koşuluyla üçüncü kişiler tarafından açılabileceği,Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davada, tanık da dinlenmek suretiyle araştırma yapılması gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor