Kadın vekilinin karşı tarafın dinlenilmeyen tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçmesine muvafakatinin olmadığını beyan ettiği dosyada erkeğin dinlenilmeyen tanıklarının dinlenilerek, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
HMK.’nun 27. maddesince hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanılmış olduğu- Hukukî dinlenilme hakkının, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olduğu- Mahkemelerin, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmeleri gerektiği- Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâli olduğu- "Gerekçeli kararın yargılaması yapılan davaya özgü" oluşturulmasının yasal zorunluluk olup, mahkemece bu yasal zorunluluğa uyulmamış, dosyaya özgü oluşturulması gereken gerekçeli karar başka bir dosya ile karıştırılmış olup, başka bir davaya ilişkin gerekçe yazılmış olduğu- Mahkemenin dosyaya özgü gerekçe oluşturmamasın başlı başına bozma sebebi olduğu-
Davalının usulüne uygun olarak tanık deliline dayandığı, süresinde ibraz ettiği delil listesinde tanık olarak bildirilen ismin dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmediği halde, mahkemece gerekçesiz olarak anılan tanık dinlenmeden, hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde sonuca gidilemeyeceği-
Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, adli yardım talebinin kabulü gerektiği- 2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-
Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, adli yardım talebinin kabulü gerektiği- Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-
Vekil, mazeret dilekçesinde yokluğunda karar verilmesi yönünde bir talebi bulunmadığından ve mazereti kabul edildiğinden mahkemece yeni bir duruşma günü tayin edilerek, vekile usulüne uygun tebliği sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Hem davacı hem de davalı tarafın mazeret dilekçeleri üzerine mahkemece mazeretin kabulüne karar verilmesine karşın tarafların yokluklarında hüküm kurulmasına dair talepleri olmadığı halde esasa yönelik hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Hizmet tespiti istemi- Davacının duruşma gününü uyap üzerinden öğrenmesine dair karar verilmesi hususu, usulüne uygun bir tebliğ mahiyetinde olmadığı-
Kadastro Mahkemesinin görevinin, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı- Kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceğinden görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu-