Resmi sicil ve senetlerin, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturduğu, bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatının kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı olmadığı-
Resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturduğu, bunların içeriğinin doğru olmadığının isbatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı olmadığı–
Kadastro beyannamelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde olduğu-
Doğum tarihlerinin düzeltilmediği sürece mevcut kayda itibar edileceği-
Resmi belgelere aykırı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği-
Doğumla ilgili hastane kaydının aksi kanıtlanana kadar geçerli olduğu-
Hâkimin, «Türk kanunlar ihtilafı kuralları»nı ve bu kurallara göre yetkili yabancı hukuku re’sen uygulayacağı, yabancı hukukun muhtevasının tesbitinde, hakimin tarafların yardımını isteyebileceği– Yabancı bir hukuka tâbi olarak, yabancı ülkenin usul hükümlerine göre gerçekleştirilmiş olan bir evlât edinmenin, Türk hukuku bakımından «yabancı bir evlad edinme işlemi» olduğu, böyle bir evlatlık ilişkisinin MÖHUK’un 18. maddesindeki koşulların yerine gelmiş olması halinde, Türk hukuku bakımından geçerli bir evlad edinme olarak kabul edilebileceği–
Türk Medeni Kanununun 7'nci maddesi uyarınca, resmi sicil ve senetlerdeki bilgilerin, aksi ispatlanıncaya kadar doğru olduğu kabul edileceğinden,arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaatın müteahhidi olarak görünen davacının, aksi yöndeki iddiasını ispatla yükümlü olup; inşaatla ilgili olarak belediyeyle yürütülen resmi işlemlerin, arsa sahibi adına takip edilmesi Türk Medeni Kanunu'nun 644'üncü maddesi gereği olduğundan, somut durumun inşaatın arsa sahibi tarafından yapıldığını göstermeye yeterli olmadığı–
Resmi sicil ve senetlerin, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturacakları-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor