Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, eşine sürekli hakaret edip, eşinin fiziksel kusurları nedeniyle eşini toplum içinde aşağılayan, eşini istemediğini söyleyen, eşinin hastalığıyla yeterli düzeyde ilgilenmeyen davalı koca, eşinin yeğeninin düğününe gitmeyip onu zor durumda bırakan, sık sık küslük çıkartan davacı kadına oranla daha fazla kusurlu olduğu-
Davalının kendi çalışmasına bağlı olarak emekli olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumundan düzenli olarak emekli maaşı aldığı, mülkiyeti kendisine ait evde oturduğu, bu nedenle davalı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Maddi ve manevi tazminat davalarında, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak, söz konusu tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Yoksulluk nafakası takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının, çalışıp çalışmadıklarının dikkate alınmasının gerekeceği-
Davalı koca tarafından davacı aleyhine açılan boşanma davasında, taraflar arasında davalının kusurlu hareketleriyle sebep olduğu bir geçimsizlik bulunduğunun ispat edilemediği, davadan sonra ise tarafların bir araya gelmediği ve yeni bir olay iddia ve ispat edilemediği, bu nedenle davacının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu görülemeyeceği- Davalının tamamen kusurlu olması sebeple davacı kadın yararına maddi tazminata hükmedileceği-
Boşanma davalarında tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md.4) dikkate alınarak, kusursuz ya da daha az kusurlu taraf için maddi tazminata hükmedilebileceği-
Boşanmada manevi tazminatın amacının, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamak olduğu-
Davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, evlilik birliğini sürdürmekten kaçındığı, bu nedenle taraflar arasında evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-davalı eşin, davacı kadına şiddet uyguladığı bu nedenle kadının kişilik haklarının zedelendiği kabul gördüğünden davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedileceği-
Boşanmanın eki niteliğindeki tazminatların, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel (ödenir) hale geleceği; faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden tarihinden itibaren tazminatlara faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların aynı oranda kusurlu olduğu, bu nedenle eşit kusurlu olan taraf yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-(TMK.m.174/2) Ayrıca davalının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmasının gerekeceği-
Yabancı mahkemece verilen boşanma kararı tanınıp kesinleştiğine göre, boşanma gerçekleşmiş olup; bu durumda, boşanmaya bağlı fer'i taleplerin incelenebileceği-