Davacı kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan hasar bedeli ve kira sözleşmesinden kaynaklanan müspet zarar, mahrum kalınan kar kaybı istemlerine ilişkin davada; davacının tarım makineleri satışı yaptığı; bu nedenle mevsimsel olarak kış aylarında satışların düşük ilkbahar ve yaz aylarında daha yüksek olup olmayacağı hususunda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı; mahkemece, tespit raporu esas alınarak akan lağım suları nedeniyle 2.100 TL tadilat masrafı ve taşınmazın 15 gün boyunca kapalı kaldığından 15 günlük kira bedeli 8.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verildiği halde, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak davalının bu 15 günlük süreye ilişkin kazanç kaybından sorumlu tutulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kiracılar tarafından açılan sözleşmenin feshi, peşin ödenen kiranın iadesi ve tazminat istemine ilişkin davada; davacı tarafça dayanılan ve davalı tarafça da kabul edilen 01.01.2005 tarihli sözleşmede, taşınmazın 5 yıl için kullanıma elverişli dükkan-cafe-bar olarak kiraya verildiği; özel şartlar 9.maddesinde ise; kiracının resmi kurumlardan kiralanan yer ile ilgili ruhsat vs gibi izinleri alamayacak olduğu taktirde kiralayanlardan hiçbir hak ve alacak talep edemeyeceği, doğacak her türlü sorumluluğun kiracıda olacağının kararlaştııldığı; bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı-
Davalı kiraya veren kiralananın riskli binalar arasında olduğunu bilerek kiraya vermiş davacı kiracı da kiralananın bu durumunu bilerek kiralamış ise her iki tarafın da müterafik kusurunun bulunduğu-
Davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına yıllık kira bedeli üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin üçüncü kısmına göre nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kiralanana yapılan zorunlu ve faydalı masrafların tahsili istemi-
Kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde, kiracının borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluğuna ilişkin hükümlerine başvurabileceği (TBK. mad. 304)- Davalı kiracı seçimlik hakkını akdin feshi şeklinde kullanmış olup, kiralanan yer kömür depolama, eleme ve paketleme alanı olarak kullanılmak üzere kiralandığına göre bu amaca uygun olarak kullanılabilmesi için ilgili Bakanlığa başvurulması üzerine kiralanan alanın imar planında marjinal tarım arazisi olarak düzenlendiği ve özgülenen amaca uygun olmadığı belirtilmiş olduğundan, davalının, karşısındaki davacı kamu kuruluşunun kanun hükümlerine uygun şekilde hareket ettiğini kabul etmekle haklı olduğu ve bu nedenle kiralanan alanın özgülenen amaca uygun olup olmadığını araştırma yükümlülüğü yönünden kiracıdan bir özen beklenmemesi gerektiği- Dava konusu yerin, sözleşme gereğince kiranın başladığı tarihte, kullanılmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim edilmediğinden, kiralayanın kiracıya karşı yasal borcunu ifa etmediği ve bu durumda, davalının akdi fesihte haklı olduğu- Fesih sözleşmenin ileri hükümleri üzerinde etkilerini göstereceğinden, davalı kiracının, kira sözleşmesinin feshi tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu, ancak, kira sözleşmesi haklı bir nedenle feshedildiğine göre davalı kiracının, cezai şart olarak ödenmesinden sorumlu olmayacağı-
Kiraya verenin, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlü olduğu (TBK. mad. 301)- ''Kiraya verenin, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlü olduğu (TBK. mad. 308)- Kiraya verenin sorumluluktan kurtulması için kusuru olmadığını ispat etmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili istemine ilişkin davada; mahkemece aylık kira bedeli 1.785,00 TL kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de bu miktarın ne şekilde tespit edildiğinin dosya kapsamından anlaşılmadığı; sözleşmede aylık kira bedelinin 1.500.000.000 (eski) TL olduğu her ayın 1-3 ü arasında peşin olarak ödeneceği, kira artışının her yılın Eylül ayında Devlet İstatistik Enstitüsünün belirlemiş olduğu toptan eşya fiyat endeksi son bir yıl nazara alınarak hesaplanacağının kararlaştırıldığı; mahkemece sözleşmede belirlenen aylık kira parası ve artış düzenlemesi uyarınca talep konusu dönem kira alacaklarının tespiti gerektiği-
Kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan kira sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle kira sözleşmesine güvenilerek yapılan toplam 11.800 TL masrafın tahsili, karşı dava ise kiraya veren tarafından kiracı aleyhine açılan ödenmeyen 3.750 TL kira bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada; davacı kiracının, TBK'nun kiraya verene yüklediği edimleri yerine getirmemesi karşısında sözleşmeyi feshedip akitten haklı nedenle döndüğüne göre, kiraya veren kiracıdan kira parası talebinde bulunamayacağı-
Kiracı tarafından kiralayan aleyhine açılan kiralanana haksız el koyma nedeniyle uğranılan zararlardan oluşan alacağın tahsili istemine ilişkin olarak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 s. BK. 249 uyarınca, kiralayan kiralananı sözleşme sonuna kadar kullanmaya hazır bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan, kiracının, kusursuz olduğunu kanıtlayamayan kiraya veren davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebileceği ve iki taraflı sözleşmelerin karşı tarafça haksız olarak feshedildiği hallerde 818 s. BK. mad. 106 ve 108 gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen BK.'nun 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması gerektiği- Bu yönteme göre kâr kaybının, sözleşme ifa ile bitse idi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden yapması gereken bilcümle zorunlu harcama kalemleri ile sözleşme süresinden evvel feshedildiğinden süresinden evvel fesih nedeniyle sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları toplamı indirilerek bulunacağı- Kâr kaybı zararı hesaplanırken davacının davalıya ödemesi gereken kira paralarının da davacının yapması zorunlu giderleri içinde olduğu- Kar mahrumiyetine ilişkin ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-