Davalı bankadan değişik tarihlerde kullandığı krediler sebebiyle kredi tahsis ve istihbarat ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin istirdadı istemine dayalı somut uyuşmazlıkta- Mahkemece, öncelikle dava konusu kredi sözleşmelerinin tamamı getirtilerek, sözleşmede bu kesintilerin tahsil edileceğine dair bir hüküm bulunup bulunmadığı, varsa oran veya miktarının sözleşmede belirlenip belirlenmediği, davacıdan tahsil edilen masraf miktarının kalem kalem ne kadar olduğu ve hangi tarihte hangi kredi sözleşmesine istinaden tahsil edildiği, bu nitelikteki bir krediler için hangi miktar ve oranda masraf ve ücret alındığının diğer bankalardan sorulmak suretiyle davalı bankanın tahsil ettiği masraf oranı ve miktarının davacı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte ve dürüstlük kuralına aykırı olarak belirlenip belirlenmediği, genel işlem koşullarının sözleşme tarihlerine göre değerlendirilmesi ve ayrıca 6098 sayılı TBK’nin yürürlüğünden sonra imzalanan sözleşmelerde bulunan masraf alınacağına dair hükümlerin genel işlem şartı olup olmadığı, davalının Merkez Bankasına hangi tarihlerde ne kadar masraf ve ücret alınacağının bildirildiği hususları ile rapora yapılan itirazlar da değerlendirilmek suretiyle uzman bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı konusunda ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı-
Mükerrer kadastro nedeniyle Tapu Müdürlüğü tarafından yapılan işlemin iptali istemiyle açılan davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu-
Açılan dava ile sicil kaydının iptali ile mükerrerliğin giderilmesi istenildiği sabit olup, böylesi bir istekle açılan davalarda husumetin mükerrer olan ve kaydının iptali istenen sicil maliklerine karşı yöneltilmesinin ve davanın onların huzuru ile görülmesinin gerekeceği-
Açılan dava ile kadastro tespit tutanağı sonradan düzenlenen taşınmaza ilişkin sicil kaydının iptali ile mükerrerliğin giderilmesi istenildiği, böylesi bir istekle açılan davalarda husumetin mükerrer olan ve kaydının iptali istenen sicil maliklerine karşı yöneltilmesinin ve davanın onların huzuru ile görülmesinin gerekeceği-
Davalının alacağın hem esasına hem de sırasına itiraz etmesi durumunda, mahkemece, önce sıraya ilişkin şikayetin karara bağlanmasının, sonra alacağın esasına ilişkin itirazın değerlendirilmesinin gerekeceği-
Gerek Tapu Sicil Müdürlüğü'nün yazısı gerekse ileri sürülen iddia ve dava dilekçesinin içeriğine göre, açılan dava ile kadastro tespit tutanağı sonradan düzenlenen taşınmaza ilişkin sicil kaydının iptali ile mükerrerliğin giderilmesi istenildiği sabit olup, böylesi bir istekle açılan davalarda husumetin mükerrer olan ve kaydının iptali istenen sicil maliklerine karşı yöneltilmesinin ve davanın onların huzuru ile görülmesinin gerektiği-
Tapu kaydının illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda, yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açık olup, ihalenin feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyetinin, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağından davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olup çekişme konusu taşınmaz hakkında tapu iptal-tescil davasının mülkiyet hakkına dayalı olarak, her zaman açılabileceği-
Taşınmaz orman kadastrosu sınırları içinde ve fiilen orman olduğuna göre, yapılan yolsuz tescilin mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve her zaman tapu iptal davasının açılabileceği-
Çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan kıyı kapsamında kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali isteğine ilişkin davada, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor