Sanığın eyleminin, İİK'nun 337/a. maddesi kapsamında olduğu, sanığa isnat edilen suçun cezasının Kanunda öngörülen üst haddine göre davanın, TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 31/12/2011 tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar olağan zamanaşımı süresinin 31/12/2019 tarihinde dolduğunun ve bu tarihe kadar zamanaşımı süresini kesen başka bir nedenin bulunmadığının anlaşılmasının bozmayı gerektirdiği-
İİK’nun 44 ncü maddesindeki mal beyanında bulunma yükümlülüğünün gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı anlaşılmakla, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekeceği- Sanık .............. hakkında daha önceden verilen beraat kararı kesinleşmesine rağmen, bu sanık yönünden de vekalet ücretine hükmedilmesinin bozmayı gerektirdiği- Mahkemenin gerekçeli karar başlığında, atılı suçun alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçu olduğu belirtilmesine rağmen, gerekçe ve hüküm kısmında ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan açıklama yapılarak hüküm kurulması sureti ile gerekçeli kararda çelişkiye neden olacak şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
İİK'nun 337/a maddesi ile yaptırıma bağlanan eylemin, tacirin ticareti terk etmesi değil, 44. maddesine göre terk keyfiyetini 15 günlük süre içinde kayıtlı bulunduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyanında bulunmaması olduğu- Hâl böyle olunca, ticaret şirketlerinin ticareti terk edip edemeyecekleri ve buna bağlı olarak İİK'nun 44.maddesi gereğince mal beyanı vermelerinin zorunlu olup olmayacağının irdelenmesi gerektiği- Açıklanan nedenlerle, İİK’nun 44. maddesindeki mal beyanında bulunma yükümlülüğünün, gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı anlaşılmakla, atılı suçtan sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği-
Ticaret unvanı ticaret sicilinden silinen bir sermaye şirketinin, TTK uyarınca tasfiye sürecini tamamladığından, artık bundan sonra aktif ve pasifini gösteren bir mal beyanını vermesinin fiilen mümkün olamayacağı, bundan hareketle mal beyanında bulunmadığından bahisle mahkumiyet kararı verilemeyeceği- İİK’nun 44. maddesindeki mal beyanında bulunma yükümlülüğünün gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı-